Çöpe atılı, heba edilen bir sezon sonrası Samsunspor yine yeniden bir yapılanmaya gidiyor. Önce Ertuğrul Sağlam ile yollar ayrıldı, ardından da sözleşmesi sona erenlerle vedalaşılıyor. Yönetim “anlaşarak ayrıldı” dedi, Sağlam, “Tebligatla ayrıldım” deyip, bu tür vedayı hazmedemediğini söyledi. Bu konu zannedersem burada kapanmadı, taraflar defteri hesabı açık tutacak...
Başkan ve Aztopal kafa kafaya vermiş, yeni sezonun planlamasını yapıyorlar. Ellerinde futbolcu izleme komitesinin önerdiği isimlerin bulunduğu liste ile pazara çıkmış haldeler. Yerli ve yabancı oyuncuları onlar belirleyecek, sonrasında transfer edecekleri teknik heyete “Al bunları bize lezzetli bir yemek yap” diyecekler.
Bu çalışma şekli doğrumu dur, yanlış mıdır? Tartışılır. Ama gelenek hep böyle olduğu için, hemen her kulüp yöneticileri bu yolu kullanıyorlar. Menajerlerin, “bu size iyi gelir” diye iteledikleri futbolculardan takım oluşturma ve sonucunda kazanım elde etme. Galiba doğru yöntem bu olacak ki, hocalardan da kabul görüyor. Gıkı çıkmadıklarına göre, alan razı veren razı misali.
Samsunspor 2. Lig’den 1.Lige çıktığında izlenen bu yol da sapır sapır döküldü. Boyanıp, süslenip pazardan eve getirilen eşeğin yağmur yağdığında katır olduğu anlaşıldı. Yabancıların hemen hepsinin çöp olduğunu gördük. Devre arası hiç biri satılamadı, kiralayanlarda hata yaptıklarını geç de olsa anladılar. Alırken şunu düşünemediler; “ Yahu bu Samsunspor şampiyonluğa oynuyor. Bu adamları niye gönderiyor? İyi olsa elinde tutar, demek ki bunlar kötü” Aldılar, pişman oldular ki iade ettiler…
Veli, Yalçın, Erkam, Guido, İlyas Kubilay gibi isimler takımdan ayrıldılar. Şahsen Veli ve Erkam’ın gitmesini istemezdim. Yerine daha iyisini koymadıkça hepsinin de elde tutulması gerekirdi. Ne tuhaf yabancılar adeta kazık çakmışçasına kaldılar. Bu adamlar gitmedikçe yerine yenisini de alamıyorsunuz. Yabancı sayısını şişirmekten başka bir şey yaptıkları yok. Bu konu Samsunspor için çok büyük bir sorun, ivedilikle çözüme kavuşturulması gereken bir dert.
Taraftarın en büyük endişesi, bunları takıma dahil edenlerin yine görevde bulunması. Geçen yıl olduğu gibi bu yılda hatanın tekrar edilme kaygısı. Gol makinası diye alınanların çamaşır makinası çıkması. Samsunspor Kulübü parasını çöpe atacak kadar zengin değil. Yazıktır, günahtır. Şu ana kadar yapılan en doğru iş, Hasan Kılıç transferidir. Arnavutluk’tan alınan tam bir kapalı kutu. Futbolcu izleme komitesi bu adamın kaç maçını çıplak gözle izledi? Yoksa yine CD’lerden, ya da Menajer önerisiyle mi alındı? Eğer böyle olduysa vay halimize!
Hoca konusunda, her sezon olduğu gibi Samsun basını adeta tombala oynadı, oynamaya da devam ediyor. Piyasa da ne kadar boşta kalmış hoca varsa, “geliyor” diye manşet edildi. Öyle isimler ortaya atıldı ki, aralarında “istemezük”, diye tepki koyulanlar bile oldu. Seçicilere bir önerim de şu olsun, Bu şehrin hassasiyetlerinin önüne geçmeyin, tepki almayın. Görevlendireceğiniz şahsiyetin geçmişini iyice irdeleyin. Şu ana kadar ikramiyenin kime çıktığı belli değil. Bu hafta sonuna kadar hocanın belli olacağını söylemek isterim.