Ligi forse edip Fenerbahçe ile açık ara zirve mücadelesi veren Galatasar'a karşı sezon başında bu takımdan Samsunspor'a gelen Okan, Taylan ve Emre sahadaydılar...
Tribünler tıklım tıklım dolu, coşkulu ve heyecanlıydı...
Yok trafo patladı, yok turnikeler paso ligi çalıştırmadı...
Maça girmek için büyük sıkıntı çeken taraftarının imdadına vali bey yetişmiş, verdiği karar ile taraftarların çilesini sonlandırmıştı...
Samsunspor'da ilk onbirde görmeye alıştığımız Bola yerini Drongelen'e verirken,, formsuz Fofana sahada olduğu gibi kadroda da yoktu...
Konuk ekip maça golle başladı. Kornerden gelen topa Nelson kafa çakarken savunma sadece seyirci kaldı.
Takımda ne oyunu, ne kazanılan topları tutamamanın dayanılmaz hafifliği vardı. Topu rakibe verip yarı alanda bekleyen, kontra yakalama şansını bulup ta başarılı olamayan bir takım izlemek zordu. Hele beş dakika arayla yenen ikinci gol gol tam evlere şenlikti...
İstanbul ekibi erken bulduğu gollerle Samsunspor'un gardını düşürdü, kısaca fişi on dakika içerisinde çekti... Skor üstünlüğünün verdiği yüksek moral ile çok rahat bir futbol sergiledi...
Üst üste yapılan saymakla bitmeyecek pas hataları tribünleri çıldırtmaya yetti....
Islıklı protestolar vardı...Taylan ve Alim'e çok pay düştü...Haksızda değillerdi...
Devrenin ortalarında iki dakika süren bir Samsunspor baskısı vardı...
Saman alive gibi parladı ve söndü...
Kaleci Muslera'nın üşümesini engelleyen şutlar sadece heyecanlan verdi, o kadar...
Sonuç çıkmadı...
Goller sonrası futbol oynamayı aklına getiren oyuncular rakibinin üzerine gitmeye başladıysa da GS savunması göz açtırmadı...
İkinci yarıda Gisdol farkı geçmişte olduğu gibi yine ortaya çıkar mı?
Diye aklımızdan birşeyler geçirdik...
Ercan kenara alınıp, Marius ile başlanıldı...
Holse ve Ntcham'ın şutları Muslera 'nın kurtarışlarına takıldı...
Tempoyu artıran taraf Samsunspor olurken, zamandan çalma adına eritme adına yerlerde yatan ise konuk ekipti...
19 Mayıs'ın çimleri sıcak gelmiş demek ki...
Oyunun başında yenen gollere yanıt veremeden maç tamamlandı...
Haftalar sonra sahadan puansız ayrılındı...
Rakibin gücü ortada, saygı göstermek gerekir...
Daha iyisi olabilirdi ama olamadı...
Samsunspor'un olası oyuna ortak olma ihtimaline karşın maçın hakeminin inanılmaz direnişi vardı...
Bu zatlar için artık çirkin kelimeler kullanmaktan çok uzağım...
Okuyan anlıyordur...
Maçı kazanması için Galatasaray'ın sana zerre kadar ihtiyacı yok ki!
Sakın ha aldanma, umma ki galibiyet pirimi sana hiç vermezler...
Arkadan oyuncuyu yere indirene kart yok, hakkını arayana var... Ceza sahasında yapılan faule penaltı yok!
Sorarım ya, ne ayaksınız siz?