İzmir’de 9 kişi kalmamıza rağmen Altınordu ile golsüz berabere kaldığımız maç sonrası karmaşık duygularla stattan ayrılıyordum.
TRT’nin gözde spor spikeri sevgili Kerem Öncel ile karşılaştım.
Maçı TV’den anlatmıştı.
Bana bu maçta alınan bir puanın çok ama çok değerli olduğunu söyleyerek, “Unutma, bu bir puan Samsunspor’u şampiyon yapacak” demişti.
Söylediği kesinlikle teselli manasında bir şey değildi.
Sonrasında aptalca davranarak yine 9 kişi kalınan bir Giresunspor maçı oynadık.
En büyük hata eksik oynadığımızı unutarak haddimiz olmadan rakibe saldırmak oldu.
Kazanmayı düşünmek yerine kaybetmemeyi becerebilseydik eğer, oturun yapın bir hesap.
Toplayın, çıkartın, bölün ortaya ne çıkacak görün.
Gelinen noktada rakiplerle puan puana ama averajda ikisinden de gerideyiz.
Son iki hafta da biz iki maçı da kazanacağız, buna hiç şüphe yok.
Önemli olan iki rakibin oynayacakları toplam dört maçtan hiç değilse birinin beraberlikte bitmesi.
Böyle bir gerçekleşme Samsunspor’u Süper Lig’e çıkaracak.
Gönlümüzden geçen bu, tanrı yardımcımız olsun.
Hayal bile etmiyorum play-off’a kalmayı…
Velev ki ummadığımız bir şey oldu, bu yola düştük.
Dünyanın sonu değil.
Ben Samsunsporumuza inanıyor ve güveniyorum.
Süper Lig mutluluğunu bu yoldan geçerek yaşarız.
Görünen o ki sıralama değişmeyecek.
Altay- İstanbulspor eşleşmesi olacak.
Bize de Altınordu düşecek.
Bunlara şimdiden düşünüp kafa yormayalım.
Önce küme düşmüş Ankaraspor’u, sonrasında da sezondan umduğunu alamayan Adanaspor’u yenip, tatile Süper Lig’e çıkmanın mutluluğuyla çıkalım.
Aklımıza kötü şeyler getirmeyelim.
Negatif değil, pozitif düşünelim.
On yıllık hasrete son verelim.
Her şeyin güzel olacağı tarihe şunun şurasında çok değil 12 gün kaldı.