Türk spor basının duayen isimlerinden biri olan sevgili ağabeyim Atilla Gökçe’nin geçtiğimiz hafta İstanbul’da düzenlenen bir panelde yaptığı konuşma da söylediği bir söz çok ama çok hoşuma gitti.
“Samsunspor’un Süper Lig’e ihtiyacı yok. Süper Lig’in Samsunspor’a ihtiyacı var.”
Ayakta alkışlanacak bu söz karşısında daha konuşulacak bir şey bulamıyorum.
Mazisi büyük başarılarla dolu, ülke futboluna kazandırdığı yıldız futbolcularla marka olmuş bir kulüpten söz ediyoruz.
Son Balkan Şampiyonu, İnter Toto Kupası finalisti, bir İngiliz takımını (Crystal Palace FK ) evinde bozguna uğratma başarısını gerçekleştirmiş, aynı anda milli takıma en çok oyuncu vermiş bir takımın Süper Lig’den uzak kalmasını kabullenemiyor sevgili Gökçe…
Samsunsporsuz bir ligin tadının olmadığı konusunda herkes hemfikir…
Artık kimse dörtlemiyor Fenerbahçe’yi…
Süper adının verildiği lige bir bakın. Ülkeyi kucaklayamıyor bile. Yakında adı İstanbul Ligi’ne dönüşüverir.
Pek yakında hemen her semtin takımını içerisinde barındıracak.
Son oynanan Eyüpspor maçında bir yönetici ile yaptığım sohbette ilginç bir noktaya dikkat çekerek, “Bu takım Süper Lig’e çıkarsa, şimdiki seyircisini kaybedecek” dedi.
Şaşırdım ve sebebini sordum…
Yanıtı ilginçti…
“Takımımız maçlarını Eyüp İlçe Stadı’nda oynuyor. İki yüz, üç yüz seyirci tribünleri dolduruyor. Stadın genişlemesi söz konusu değil. Karagümrük gibi, biz de Olimpiyat Stadı’na sürgün gideriz. Oraya da kimse gelmez. Stadı olanların maçlarına da taraftar gitmiyor. Başakşehir, Kasımpaşa, Karagümrük çok az kişiye oynuyor” dedi.
Son derece doğru tespitleri vardı.
Gelin şimdi bir an hayal kurun…
Eskişehir, Sakarya, Kocaeli, Diyarbakır, Erzurum, Altay, Göztepe, Samsun, Malatya…
Bu şehirlerin Süper Lig’de yer aldığını varsayın…
Her maçta statların tıklım tıklım doluluğunu görürsünüz…
Bu durumdan kim kazançlı çıkar?
En başta kulüpler. Kasalarına yayıncı kuruluş aracılığıyla daha fazla para girer. Süper Lig’de oldukları için maçlarına şimdikinden daha çok futbolsever gelir.
Yayıncı kuruluş daha fazla dekoder satıp, üye sayısını artırır.
TFF’nin bilet satışından şimdi elde ettiği gelirler üçe dörde katlanır.
En önemlisi de futbol markası gerçek anlamda Avrupa seviyesine doğru tırmanışa geçer.
Başakşehir, Kasımpaşa, Karagümrük gibi semt takımlarının bir sezonda oynadıkları maçlardaki seyirci sayısını yukarıda saydığım illerin her biri bir maçta fazlasıyla yakalıyor.
Sizce şu an böyle bir konumda kim zarar görüyor?
Bir düşünün bakalım…