Süper Lig’de garip bir hafta yaşandı. Alt sıralarda yer alan rakiplerin puan kayıpları yaşayacaklarını umut ve tahmin ettiğimiz maçlardan istenen sonuçlar gelmedi. Bununla birlikte takımın deplasmanda oynayacağı İstanbulspor maçını kayıpsız geçme zorunluluğu ortaya çıktı.
Son haftalardaki form durumu, ortada alınmayı bekleyen üç puanı bir hışımla koparıp heybeye koymak gerekiyordu.
Kazanılan Kayserispor maçının yıldız ismi Zeki Yavru yedekte, genç Mustafa Tan ilk onbirde idi.
Gisdol'un bu tercihine az da olsa şaşırdığımı söylemek isterim.
İlk on dakikalık baskıdan skor çıkaramayan Samsunspor, rakibin oyuna ortak olmasına fırsat tanıdı.
Ev sahibi ekip savunma arkasına atılan paslarla tehlikeli pozisyonlar ürettiyse de kaleci Okan yaptığı yerinde müdahalelerle gol şansı tanımadı.
Takımda öne çıkan zafiyetler vardı.
Kaleye atılan şutlarda bitiricilik yoksunluğu yaşandı.
Sayısız kez kale içine yapılan ortalar yetersizdi.
Son vuruşlar bir hayli cılız, kaleye şutlar ‘karavana’ ünvanı taşıyordu.
Yağışlı havanın ağırlaştırdığı zeminde her iki takım oyuncuları da bir hayli zorlandı.
Her iki takım için adeta "Al gülüm ver gülüm" şeklinde geçen ilk yarı pozisyonsuz, tatsız, tamamlandı geçti...
İkinci yarı öncesi beklentiler yüksekti.
Holse ile girilen pozisyon takım adına kaçan en büyük fırsattı. Dönen topta savunma adam paylaşımını kontrollü yapamayınca talihsiz bir şekilde golü kalemizde gördük.
Golü yedikten sonra Zeki ve Marius oyuna atıldı, Mustafa ve Taylan çıkarıldı.
Bu değişiklikler sonrası takımın skora tepkisi vardı. Emre ile gelen beraberlik sayısı umutları yeşerttiyse de, öne geçilecek gol bulunamadı.
Vasatın üstüne çıkamayan bir tempo ve futbol kalitesi oldukça düşük seviyedeki maçta iki takımda birbirlerine üstünlük kuramadı.
Beklentimiz maçı kazanarak puan sıralamasındaki tırmanışın devamı yönündeydi. Olmadı, olamadı.
Lig liderinden puan kapan takımın ligin dibindeki takıma karşı kaybetmesi akıllara ziyan bir durum. Okyanus geçildi, bir karış derinlikte ki derede boğulundu.
Bunun adı, ne şanssızlık, ne de yaşanmış bir iş kazasıdır.
Tam tamına beceriksizlik, acemiliktir. Umarım burada kaybedilen puanları ileride hasretle aramayız.