Şehir Stadı…
Samsun’un ilk ve tek futbol sahası.
Hemi de tribünlü, soyunma odalılı, şeref tribünü bile var.
Tribünün üstünde sacdan yapılan bir anons kulübesi, Radyo yayınları da oradan yapılıyor.
Pazar günlerini iple çekiyorduk.
Mahallenin veletleri olarak ilk maçımızdı ve top toplayıcılık yapacaktık.
Heyecan tavan yapmıştı.
Küçüktük ama büyük bir iş becermiştik.
Stadın kapısına maçtan bir saat önce geldik, kendimizi tanıttık, içeri alındık.
İki kişi kale arkasında, birer kişi de taç çizgilerinde, bir kişi de saha ile tribün arasındaki iki sıralı demir tellerin arasına kondurulduk.
Takımlar sahaya çıktı, hakem yazı tura atışını yapıp top ve kale seçimini yaptı.
Tekin ( Üstündağ) ağabeyin koruduğu kale Samsun tarafındaki kale olunca ben oraya doğru koştum.
Kale arkasına vardığımda arkadaşımın biri benden önce yerini almış maçın başlamasını bekliyordu.
“Sen öteki kale arkasına git” dedim, ama kabul etmedi.
“Gideceksin, gitmem, hadi git, hayır sen git” derken tutuştuk kavgaya.
Millet maçı unutmuş, gülerek bizi izliyor.
Sonunda kazanan ben oldum.
Tekin ağabeyin koruduğu kale arkalarının tapusu bana aitti.
Soruyorsunuz ki “Niye o kale ?”
Vereyim hemen cevabını…
Tekin ağabey yaptığı her gol kurtarışı sonrası top toplayıcılara şortunun cebinden çıkardığı demir parayı sadaka niyetine atardı.
Ben de o paraya bir kaleci edasıyla plonjon yapardım.
Israrımda haklı mıymışım?
Orta sahadan gelen gol
Her Samsunsporlu için eski stat yaşanmışlıkları oldukça fazladır.
Hafızamda yer eden iki önemli anıyı paylaşmak isterim.
Yine o sayısını hatırlayamadığım maçlardan birini ömrümün sonuna kadar unutmam mümkün değil.
Pazar günü oynanması gereken maç olumsuz hava şartları nedeniyle Pazartesi gününe alınmıştı. Samsunspor'un maçı olacak, ben de okula gideceğim…
Hangi kanun yazmış bunu, var mı okuyan biri?
Yok, tabi ki… Rota okul değil, stat olmuş bende.
1972-73 sezonunun 6. hafta maçı…
Rakip, Ankara’nın güçlü temsilcisi Ankaragücü.
Adem Kurukaya’nın 21. ve 49. dakikalarda attığı iki golle öne geçilmişti.
Bir konuk ekip atağında topa sahip olan Tekin ağabey, ceza alanının köşesine kadar gidip degajmanını kullanmış kalesine dönüyordu.
Bir ara göz göze geldik gelmesine de, ben avazım çıktığı kadar bağırıyordum. “Tekin abi dikkattt, top geliyoo.”
Duyuramamıştım kendimi. Ankaragücülü "Sarı Mehmet" lakaplı Mehmet Aktan, gelen topu orta sahanın tam göbeğinden sağ ayak içiyle geri göndermişti.
Kalesine doğru koşan Tekin ağabey hızını kesmeden devam etti ve filelerle buluşmuş topu almak zorunda kaldı… 63. dakikada farkı bire indiren Ankaragücü 81. dakikada Coşkun Süer ile bir gol daha bulmuş ve maç 2-2 tamamlanmıştı.
Bu pozisyon atan için de yiyen için de futbol hayatlarında bir ilk oluyor, maçı izleyen Samsunspor taraftarı adına da buruk bir hatıra olarak kalıyordu…