Samsunspor’da, sürekli bir kaos hakim…
Kulübün şirketleşmesinin ardından, herkes bu duruma, bir kurtuluş olarak bakarken, geçen sürede paradan daha önemli olan şeyler kaybolmaya başladı.
Başkan Yüksel Yıldırım, önceliğini hep para olarak belirledi. Para olmadan olmaz elbette. Ama en ufak bir krizde çıkıp da sürekli ‘para para’ diye söylenildiği vakit, antipatik bir ortam ortaya çıkıyor.
Önümüzde Samsunspor’un yapmak isteyip henüz beceremediği bir Adana Demirspor örneği var.
Başkanları Murat Sancak, hiçbir zaman parayı ön planda tutmadı. Taraftarı heyecanlandıran, takıma da ciddi anlamda katkı sağlayan isimleri getirdi. Yani kumar oynamadı ve transferlerini garanti yaptı. Bunları yaparken de taraftarının da gönlünü kazandı. Şimdi ise Avrupa kupalarını kovalayan bir takım hüviyetine büründüler ve istediklerini de alıyorlar.
Ama Samsunspor’da bu tam tersi oldu. Süper Lig için yetersiz kalan teknik adamlar, yetersiz kalan futbolcular, kadro mühendisliğinin iyi yapılmayışı tepkilerin en haklı nedenlerinden…
Geçmişte kapı önüne konan futbolcu menajeri ve teknik direktöre hangi gerekçeyle yeniden güvenip görev verildi? Samsunspor’un futbolcu seçiciliği dersinden yıllardır sınıfta kaldığını uçan kuş biliyor. Aztopal’ın aldığı oyuncularla 2. Lig’de bile başarılı olunamayacağının önceden bilinmesi gerekmiyor muydu?
Taraftar takımına inancını kaybettiğinde ağzında kuş tutsan başarılı olamazsın…
Keza sahanın içinde baktığımızda, paranın ön planda olması futbolcularında kulübe duymaları gereken aidiyet duygusunun önüne geçmiş.
Çaykur Rizespor maçında oyuncular o kadar rahat ki; ‘Al takke ver külah’ oyun oynadılar. Özellikle milli takım ve Galatasaray’da forma giymiş bir isim olarak Emre Kılınç’ın tek eksiği elinde bir çay bardağı olmayışı! Sanki oynamaya değil de maçı izlemeye gitmiş…
Keza futbolcuların büyük bir çoğunluğu aynı şekilde tabii ki...
Düşünün takımda en iyi olarak gösterilen kişi, kaptanlık payesiyle onurlandıran Fofana’yı “Satıyorum” deseniz alıcısı çıkmaz…
Önce aidiyet duygusu aşılanmalı.
Futbolcular giydiği formanın ağırlığını bilmeli.
Bu sorun göz önündeyken, başka hiçbir şeye bakmaya gerek yok.
Çünkü sahadaki futbolcu, terinin son damlasına kadar mücadele etmezse başarı gelmez. Başarı gelmezse, ne yatırım yaparsan yap havada kalır.
Bu sorun çözülmezse, o meşhur otobüs takımın ligde kalmasına yardımcı olamaz.
Tesislerde sarayda yaşıyorcasına bir konfor şatafat mevcut…
Tabiri caizse bir elleri yağda, bir elleri balda…
Tek bir kuruş alacakları yok!
Resmen saltanat devri yaşanıyor.
Benden naçizane bir öneri, kimse ama hiç kimse mesleğine nankörlük yapmasın…
HERŞEYİ ÇOK GÜZEL ANLATAN BİR YAZI UMARIZ YÜKSEL YILDIRIM YAPTIĞI HATALARDAN DERS ALIR ADANADEMİR BAŞKANI MURAT SANCAK GİBİ OLUR