Samsunspor yıldızlar topluluğu, lig lideri, oldukça havalı Eyüpspor’u evinde, kendi seyircisi önünde adeta rezil rüsva etti.
Şüphesiz ki ev sahibi ekip, en yakın takipçisini yenmenin ve zirvede tek başına kalmanın hayalini yapıyordu, yapmasına da bu hınzır planı bozmak İstanbul’da oynadığı hiçbir maçı kaybetmeyen Samsunspor’un işiydi.
Kırmızı-beyazlılar oynadığı kaliteli oyun ve aldığı farklı galibiyetle ligin zirvesini yeniden dizayn ederek, rakiplerine gözdağı verdi. Artık Eyüpspor için oturduğu koltuk dikenli, tek ayağı kırık, oturanı atacak kadar da sarsıntılı…
Eksik oyuncularının fazlalığı nedeniyle sahaya 18 kişi çıkabildi Samsunspor…
Hüseyin hoca için değişiklik yapabileceği oyuncu sayısı sınırlıydı. Ama önemli olan görev alanların ortaya koyacağı performanstı…
20 Ocak kazasının yıldönümü nedeniyle özel olarak yaptırılan formayı sırtına giyen herkes hakkını verdi.
Daha 3. dakikada Ali Kaan’ın şutunun çizgiden çıkarılması bir işaretti. Ardından Laura’nın düşürülüşüyle kazanılan penaltıyı kullanan Zeki takımını öne geçirdi. Ev sahibi ekip ilk karşı atağında eşitliği sağladı. Devrenin bitimine yakın Fofana çok müsait durumdayken topu kötü kullandı.
İkinci yarı başlarken içimizde “Burada bir şeyler olacak olmasına da acaba ne olacak?” sorusu geçiyordu. Zira konuk ekip de inanılmaz bir panik, gerginlik havası vardı. İbrahim Üzülmez sürekli olarak yardımcılarını bağırıyor, çağırıyor, hatta çirkin ifadelerde bulunuyordu. Başkanları da oturduğu yerden sürekli olarak ayağa kalkıp yedek kulübesine öfke kusuyordu.
Sahadaki oyuncuların da ayaklarından çok çeneleri konuşuyordu. Bu gergin ortamı fırsata çevirmek Samsunspor için çocuk oyuncağıydı. Laura, Fofana ve Douglas’tan oluşan hücum hattı, Ali Kaan ve Osman’ın takviyeleriyle sağlı sollu ataklarla rakip kaleye adeta akıncı baskınları yaptılar.
Orta sahası uçup giden, hücumlarda dengesiz, savunması çaresiz kalan bir takıma öldürücü darbeleri vurmakta geç kalınmadı. Her atak gol oldu. Oyuna sonradan dahil olan Ahmet’te bundan nasibini aldı. Ortaya çıkan 4-1’lik skora bakmayın siz…
Sonucu garantiye alan Hüseyin hoca, galibiyetin mimarlarını kenara alıp kulübede kim varsa sahaya sürdü.
Rakibini üzerine çekip, etkili adamlarla ataklar yapıp sonuca rahatlıkla giden bir takıma karşı İbrahim hoca çaresiz kaldı. Buradan çıkan sonuç açık ve net. Ne kadar yıldız oyuncuya sahip olsan da, önemli olan toplama takım değil, takım olabilmek…
Eyüpspor bu ağır darbe ile nasıl kendine gelir? Bu sorunun cevabını çok ta merak etmiyorum… Benim için önemli olan yakalanan galibiyet serisini istikrara dönüşmesi.
Samsunspor’un öne açık, tek rakibi kendisi…
Bu takıma takviye yapılması bu saatten sonra çok ta elzem bir durum değil. Zira onca eksiğe rağmen görev alan oyuncular karakterlerini ortaya koyup kendileri için, takım için, kendilerini hiçbir deplasman da yalnız bırakmayan taraftarlar için oynadılar.
Maçı hakemine gelince, herkes gibi ismi açıklandığında içimde büyük bir kaygı ve öfke vardı. Acemi, tecrübesiz birini zorluk derecesi yüksek bir maça atadığında ona iyilik yapmıyorsundur. Kötülüğün daniskasıdır bu…
Gürcan Hasova ve ekibi bence maçı iyi idare ettiler. İlk dakikadan son ana kadar geçen süreçte hemen her temasa eşit ağırlıkla düdük çaldı. Tüm itirazlara rağmen kararından ödün vermedi, etki altında kalmadı. Penaltı dahil verdiği faul değerlendirmelerinde büyük oranda haklıydı.
Kısacası bu zorlu sınavdan alnının akıyla çıkmasını bildi. Benim tuhafıma giden konu ligin tecrübeli isimlerinden biri olan 4. Hakem Kutluhan Bilgiç’in kendisine sürekli olarak çirkin söz söyleyen Eyüplü iki oyuncuya karşın sessiz ve tepkisiz kalmasıydı. Orta hakemi yanına çağırıp uyarma talebinde bulunması gerekirdi. Kendinin ezdirilmesine izin vermemeliydi…