Şampiyonluğun kıl payı kaçtığı, play-offlarda mutlu sona ulaşılamadığı sezonların ardından, Samsunspor takımı bileğinin hakkıyla 11 yıl aradan sonra evine, Süper Lig’e muhteşem bir dönüş yaptı.
“Bu sene o sene” dendi.
“Kurtuluş Sezonu” dendi.
Hedef belliydi, “Süper Lig”…
Asfalt zeminli bir parkur değildi elbet. Yollarda zaman zaman ayaklar çukura girdi çıktı, taşa takıldı, dikenler çizdi, yaraladı.
Ama asla, “Ah” sesi gelmedi.
Yılmadılar, asla pes etmediler.
Başkan Yüksel Yıldırım, “Çıkacağız” diyor, başka söz dökülmüyordu dilinden…
Takımı için hiçbir fedakârlıktan kaçınmadı.
Parasıyla rezil olan kulüplere inat, o vezir olmayı kafasına koymuştu ve sözünü tuttu.
Ve Hüseyin Eroğlu…
Uğruna inandığı kırmızı kazağını sırtına geçirdi.
6. hafta sonunda 9 puanla 7. sırada yer alan takımın başına geçtiğinde, “Bu şehri Süper Lig’e çıkaracağım” sözünü verdi.
Bugün gelinen noktada sezonun bitmesine haftalar varken sözünü tuttu, takımını şampiyon yaptı.
Tribünler hemen her maçta inim inim inledi, büyük Samsunspor taraftarı coşkuyla haykırdı.
“Bu sezona damga vuralım
Süper Lig’e çıkalım
Çiftlik Caddesi’nde meşaleler yakalım
Kutlamalar yapalım”
İçeride, dışarıda, yağmurda, sıcakta, çamurda, kısacası her türlü hal ve şartta takımlarını koşulsuz desteklediler.
Ezildiler, hakir görüldüler, tartaklandılar, yeri geldi anlamsız yasaklar gördüler.
Ama onlar karşılıksız sevdiler.
“Şampiyon takım tutmadık, tuttuğumuz takımı şampiyon yaptık ” dediler.
Takımlarının sezona damga vurmasını istediler.
Bu istek yerine getirildi.
Ligin tamamlanmasına haftalar kala, her türlü sayısal üstünlük elde edilerek, rakipler geride bırakılıp Süper Lig’e çıkıldı.
Önceki gece Çiftlik Caddesi’nde meşaleler yakıldı.
On binlerce kişi, yaşlısı, genci, çocuğu, kadını, erkeği ellerinde bayraklar, marşlar eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’nda, Çiftlik Caddesi’nde, Atakum’da coşkuyla kutlama yaptılar.
Taraftarlar da sözünü tuttu.
Başkanından, yöneticisine, futbolcusundan, teknik heyetine, aşçısından, malzemecisine, çimcisine, yardımcı personelinden, top toplayıcısına kadar, hemen herkesin bu başarıda büyük emeği ve katkısı var.
Herkes inandı…
İşler kötü giderken de umutlarını kaybetmediler.
Asla vazgeçmediler.
Ulu önder Mustafa Kemal Atatürk’ün “Zafer, zafer benimdir diyebilenindir” sözünü şiar edinip asla vazgeçmediler.
Formadaki arma için, bu büyük taraftar için mücadele ettiler ve kazandılar.
Hepsine, alkışlar, sevgiler, saygılar…
Türkiye cumhuriyetinin 100. yılında şampiyonluk Samsunspor’a yakışırdı, öyle de oldu…
“NE MUTLU SAMSUNSPORLUYUM DİYEBİLENE”