2009 yılında Yılmaz'ın karşısında aday yoktu!..
Stresi oldukça fazla, belirsizlik vardı!..
Bugün ise;
Aday olmasına rağmen,
stres yok!..
Aksine belirgin bir ortam var!..
Neticede;
Samsun gerçeğini gören her akli selim için AK Parti'nin 'Aday'ı kaçınılmazdı!..
Çünkü;
Alternatif gösterilen aday adayı, mukayese edilemeyecek kadar çok zayıftı!..
Üzerinde çok çalışılıp,
İmajı değiştirilse de,
Vizyonu kısırdı!..
Hal böyle olunca da,
ortaya koyduğu çakma projeler inandırıcılığını yitiriyordu...
Öyle ki;
'Bir bardak çay içene kadar ben bu trafik sorununu hallederim...' mantığı ile hareket eden bir düşüncenin,
meselelere ne kadar uzak olduğu süreçte daha iyi anlaşılıyordu...
Üstelik on yıllık belediyecilik karnesi de,
evlere şenlikti!..
İmarla, ihalelerle oldukça ilgiliydi...
Ağlayan, ağlatılan vatandaş çoktu!..
Yani;
Ortada bir aday adayı vardı. Vardı ama hiç bir zaman rakip değildi!..
Olamazdı da!..
Çünkü karşısında;
Açık ara üstünlüğü her platformda tartışmasız kabul gören,
sokaktaki hemen her vatandaş tarafından da takdirle karşılanan,
DEĞİŞİMİN ÖNCÜSÜ,
Yusuf Ziya Yılmaz ismi vardı!..
Bu gerçeği herkes biliyor ve kabul ediyordu!..
Bilmeyen;
Bilmek istemeyen sadece Osman Genç ve goygoycularıydı!..
Bilenler,
İnananlar,
Memleketin ve partinin menfaatini düşünenler,
Dün;
Bir kez daha hep birlikte kolları havaya kaldırdı!..
Bir beş yıl daha 'YILMAZ' ile yola devam dedi!..
AK Parti;
Hakkı, hakkına teslim etti!..
Konfüçyüs;
'Seçkin insanın kaygıları ve "farklı" utançları vardır...'der.
Bir şeyi henüz öğrenmemişse,
Bir şeyi öğrenmiş ama tam benimseyememişse,
Bir şeyi öğrenmiş, benimsemiş ama henüz uygulayamamışsa!..
Tabi;
'Seçkin insan' olabilmek için, 'Bayağılık'dan kurtulmak gerekir!..