19 Mayıs Atatürk'ü Anma Gençlik ve Spor Bayramı'nı pazar günü büyük bir coşkuyla kutladık.
Samsun halkı hem resmi programlara hem de sivil toplum örgütlerinin düzenlediği etkinliklere yoğun bir ilgi gösterdi. 19 Mayıs kenti Samsun'a da zaten bu yakışırdı.
Diğer taraftan siyasiler açısından bu yıl, 19 Mayıs kutlamaları için kente gelen tek lider, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'di.
Özgür Özel'in 31 Mart seçimlerinin ardından memleketi Manisa'dan sonra yaptığı ikinci il dışı ziyaretin Samsun olması oldukça manidar.
Diğer taraftan Özgür Özel'in kutlamalar sırasında 31 Mart seçimlerine ilişkin, özellikle de Samsun'a dair değerlendirmeleri oldukça dikkat çekici ve sertti.
Özgür Özel, Samsun'da Büyükşehir dahil diğer ilçelerde CHP'nin başarılı olamamasını bir türlü içine sindiremediğini zaten her fırsatta dile getiriyordu. Buradaki programları sırasında da bu hassasiyetini açık ve seçik bir dille gündeme getirdi.
Doğrusu da bu. Öyle ya; Kütahya'yı almışsın, Afyon'u, Bursa'yı, Adıyaman'ı, hatta Amasya'yı bile almışsın, yıllar sonra partini birinci parti yapmışsın ama 19 Mayıs kenti Samsun'da, sadece tek bir ilçeyi almayı başarabilmişsin. Bunun kabul edilebilir bir tarafı bence de yok.
Özgür Özel, Samsun'daki törenler sırasında bu konuya sık sık değindi ve bu durumun değişmesi için bir seferberlik başlattıklarını da dile getirdi.
Bu amaçla önümüzdeki günlerde Samsun'a Genel Merkez'den müfettişler de gönderilerek, ilçe ilçe örgüt örgüt vatandaşlarla, sivil toplum örgütleriyle konuşularak sıkıntının nedenleri tespit edilecek ve hazırlanacak raporlar da Özgür Özel'in masasına konulacak.
Bu durumun değişmesi için öyle görünüyor ki Özgür Özel kelle almaya da şimdiden hazır. Zaten bunu kendisi de dile getirdi ve "Kim Samsun'u almak için bizimle birlikte hareket ederse, onunla yolumuza devam ederiz. Ama her kim ki sadece kendisi için çalışıyorsa onunla da yolumuzu ayırırız" diyecek kadar kararlı görünüyordu.
Aslında Özgür Özel sadece Atakum'da Yat Limanı'ndaki kalabalığa baktığında bile sıkıntının ne derece büyük olduğunu görmüştür diye tahmin ediyorum. Çünkü bir partinin üstelik 31 Mart seçimlerinden birinci çıkmış bir partinin, Samsun'da kazandığı tek ilçede düzenlenen bir programa bu kadar az sayıda bir katılımın olması, kentin tamamı için de bir fikir vermiş olsa gerek kendisine.
Parti içindeki tartışmalar, sosyal medyalarda birbirlerine atıp tutanlar, il ve ilçe yöneticileri arasındaki tartışmalar, belediye başkan adaylarının ilçe başkanlarıyla olan çekişmeleri, kadın kolları ve milletvekilleri, PM üyeleri, il başkanlarıyla olan didişmeler derken, CHP'nin Samsun'da bu örgüt yapısıyla başarılı olabilmesi zaten mümkün görünmüyor. Kendi içinde birlik ve beraberliği sağlayamamış bir parti, vatandaş için sunduğu çözüm önerilerinde nasıl samimi olduğunu ispatlayacak.
O yüzden CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in Samsun'daki bu yapıya çok ciddi bir konsültasyon yapıp, gerekli müdahaleyi yapması elzem görünüyor. Aksi taktirde yerel seçimlerde 17+1 hedefini, genel seçimlerde ise sadece 1 milletvekili çıkarmaktan ibaret olan bu sonuçları içine sindirmeye devam etmesi gerekecek.
Siyasette özellikle CHP'de durum böyleyken, dün okuduğum bir bir rapor ise Samsun'un geleceğine ilişkin umutlarımı da bir kez daha alt üst etti.
Samsun'da en fazla görülen suç türleri arasında çok ciddi bir değişim yaşandığını ortaya koyan bu raporla ilgili değerlendirmelerimi yarınki köşe yazımda ayrıntılarıyla sizlerle de paylaşacağım.
Öyle görünüyor ki, zaten büyük ölçüde devletten aldığı yardımlarla nüfusunun çok büyük bir bölümü ancak geçinebilen Samsun'da, çocuklar ve gençler her geçen günü daha fazla kriminal olayların içerisinde kendilerini buluyorlar.
Acil müdahale edilmez ve bu düzen böyle devam ederse, çocuklarımız birer birer suç makinası haline gelecek!