Bir belediye başkanı;
Minibüsçülere,
Simitçilere,
Balıkçılara,
Sebzecilere,
Toptancılara,
İşportacılara,
Otogara,
Oto satıcılarına,
Viyadük'e,
Kaldırımlara,
Atakum'a,
Saathane ve benzeri yapılara dokunmadan,
Modern bir kent nasıl yaratır?..
Kanımca şişedeki cin dahi;
böyle bir soruya cevap veremez!..
Doğanın yapısından ziyade;
İnsan yaşamına aykırı!..
Önceki gece;
Sahil esnafı 'Atakum'a Dokunma' adı altında bir platform oluşturmuş...
Sebebi;
Milli Emlak'a ait olan sahil bandını işgal eden mekanların bahçesinin yıkımı!..
Esnaf;
Yıkım yerine, şekil değişikliğine gidilerek bir nebzede olsa mağduriyetlerinin giderilmesinden yana...
Hadi;
İlk bakışta bu bir çözüm yolu diyelim!..
Peki;
Kimin mekanı, ne kadar ve nereye kadar şekillenecek?..
Yarın;
Ben-sen kavgası çıkmayacak mı?..
Öyle ya;
Birinin ki az, diğerinin ki fazla olacak?..
Biri ben diğerinden daha fazla harcadım,
benim bahçem daha büyük olsun demeyecek mi?..
Gelelim;
İşin gerçeğine!..
Bu yıkımın ikinci etabı;
Sanırım Can Tesisleri’nden başlamıştı...
'Yakarım, yıkarım' çıkışına rağmen,
Malumunuz belediye oralı bile olmamıştı...
Neden?..
Çünkü;
Yıkılacağı yıllar öncesinden söylenmiş, hukuksal süreci tamamlanmıştı...
Şimdi;
Aynı tablo karşımızda!..
Birçok işyerine;
Özellikle kullandıkları dış alan için defalarca 'Yapmayın, harcadığınız paralara yazık olacak. Yarın buraları yıkacağız' uyarıları yazılı olarak bildirildi...
Hatta;
Ruhsat verilirken dahi bu uyarılar tekrarlandı...
Ne dediler?..
Müsaade edin;
Siz yıkana kadar, biz buradan ekmek paramızı kazanalım!..
Ettiler mi?..
Ettiler!..
Neticede;
Dava, ekmek davasıydı!..
Fakat;
Bu bir anlamda bile bile lades de demekti!..
Çünkü;
Her şey ayan beyan ortadaydı..
Öncesinden bilinen bir gerçek vardı!..
Olayda;
Kandırmaca, aldatmaca yoktu!..
Bir gün;
İşgal edilen bahçeler, tıpkı diğerleri gibi öyle veya böyle yıkılacaktı!..
Son tahlile gelince;
'Esnaf yıkmayın, şekillendirin'
Belediye;
'Olmaz. Ben baştan yıkacağımı söylemiştim'
Vatandaş;
'Ben yıkım işinden anlamam arkadaş. Sahil güzelleşsin, modernleşsin...İlk etapta ne yapılmışsa ben de aynısı istiyorum' diyor...
Bakın;
Geçmiş yönetimlerin hatası nereye vardı!..
Baştan verilen bir taviz;
Emsal oldu!..
Emsal de, cesaret oldu!..
Cesaret de, hak oldu!..
Büyüdükçe büyüdü!..
Ve şimdi;
İçinden çıkılmaz bir hal aldı!..
Keşke;
İş baştan sıkı tutulsaydı da,
Buralara gelmeseydi!..