Duydum ki;
'Akademik Belediyecilik' dersi veriyormuş!..
Akın akın da;
İmam Hatipliler derse koşuyormuş!..
Doğrusu heyecanlandım!..
'Bir rüzgar olsa' dedim,
Savursa beni osmanımın şefkatli kollarına...
Yıkılsa sahte duvarlar!..
Karanlık odalarda bir ışık,
Bir umut belirse!..
osmanım bana kabuslarını,
Duygularını,
Gizlemeden de belediyedeki geçmişini anlatsa!..
Bana bir ucube değil de, imam hatipli gibi;
Sımsıkı sarılsa!..
Anlatsa bana,
Anlatsa belediyeciliği!..
İhaleyi,
İmarı!..
Migros arkasındaki arsayı!..
Hizmet alanının,
Ticaret alanına çevrimini!..
TOKİ'yi!..
Denizlerin köpük köpük dalgalarını değil de,
Evlatlık kardeşi,
İmam enişteyi anlatsa!..
Birazcık da;
Meşe tesislerinden bahsetse!..
Anlar mıyım acaba;
'Akademik Belediyecilik' böyle yapılır diye!..
Kuralının, kaidesinin buna benzediğini!..
İleri de;
Başkan veya yönetici olmak için böylesi meziyetlere sahip olmam gerektiğini!..
Anlamam!..
Hadi, 'velev ki' diyelim!..
Velev ki anladım!..
osmanımın tüm kabiliyetlerini de üzerime aldım!..
Peki kalkıp;
Bu zihniyet içerisinde,
'Akademik Belediyecilik' diyerekten gencecik beyinlere,
Ben nasıl;
İhaleyi,
İmarı!..
Migros arkasındaki arsayı!..
Hizmet alanının,
Ticaret alanına çevrimini!..
TOKİ'yi!..
Evlatlık kardeşi,
İmam enişteyi yüzümün akıyla anlatırım!..
Hadi ondan da geçtim;
Hakkımda onca dosya varken,
Seçmenimin yüzüne ne diye bakarım!..
Üstelik benim;
Ne imam eniştem,
Ne de evlatlık kardeşim olmazken!..