Sesimiz çıkmıyor diye;
Ormanı maymunlara bıraktığımızı zannetmeyin!..
Prova yapıyoruz!..
Biraz sabredin!..
Biz çok gördük,
Alayına gidenleri!..
Kralından dönenleri!..
Hani;
'Siz gidiyorken, biz dönüyorduk...'diyenleri!..
Atarlı olup, omuzu dik yürüyenleri!..
Bekleyin!..
Dedim ya;
Prova yapıyoruz!..
Yoksa biz;
Çatlamış darzıgadan,
kabadayı olamayacağını biliriz!..
Bi halt yiyemeyeceğini de!..
O yüzden;
Bu alemde marifet değil kalemi ele almak!..
Marifet;
Kalemle oynaşmamak!..
Marifet;
Kalemi sahiplenip, belden aşağı vurmamak!..
Marifet;
Evdeki aileyi utandırmamak!..
Çoluğun, çocuğun yüzüne bakabilmek!..
Marifet;
Geçmişte yaşananları intikam uğruna afişe etmemek!..
Marifet;
Dün,
Başkaları için 'Benim çanağımda yedi, benim çanağıma pisliyor' diye ağıt yakarken,
Bugün,
Başkalarının çanağına kusmamak!..
Hatırlarsanız;
Gazete Gerçek'teki ilk yazımda,
Atamızın bir sözünü ilke edindiğimizi yazmıştım!..
O söz;
..."Samimî ve meşru olmak şartiyle her fikre hürmet ederiz...
Her kanaat bizce muhteremdir... Yalnız muarızlarımızın insaflı olması lâzımdır..."
İşte bu anlayışla biz yola çıktık!..
Ve bizim için asli muktedir olan da;
Değerlerimizdir!..
Kim ki;
Bu değerlerimize ahlaksızca, yalan yanlış saldırı da bulunursa
Karşılığını kat be kat alacaktır!..
Fakat;
Her şeye rağmen üslubumuzu koruyarak!..
Ahlaklı ve seviyeli olmak kaydıyla!..
Sakın ola zannetmesin ki;
İşi kabağın hikayesine çevirip,
Allah'a havale ederiz diye!..
Asla!..
O kadar sabır ve metanetli olamayız!..
Çünkü biz;
Derviş değiliz!..
Halktan gelen her şeyin Hak’tan geldiğine inanmasına inanırız da,
'Dövene elsiz, sövene de dilsiz' kalamayız!..
Unutmayın;
Hala provadayız!..