Maalesef;
Hala boş boş laflarla siyaset yapılıyor...
Yapıldığı zannediliyor!..
Oysa zaman, o zaman değil!..
İnsanlar değişti!..
Kavgacı siyasetten uzak!..
Seçecekleri kişinin hem geçmişine, hem vizyonuna,
hem de konuya vakıflığını sorguluyor!..
Sevgili Tarık Cengiz'e bakıyorum!..
Yolu yol değil!..
'Yerse' yapıyor, Sallıyor!..
Dün;
Pir Sultan Abdal Derneği’nin Genel Kurulu’na katılmış, konuşuyor!..
Neymiş;
Yusuf Ziya Yılmaz, Saathane esnafı ve Samsunspor ile kavgalıymış!..
Sevgili Cengiz;
Önceki gün, CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu'nun yanında 'Israrla söylüyorum hep söyleyeceğim. Bu seçimi Muzaffer Önder için kazanacağız'
dememiş miydin!..
Demiştin...
Peki;
Rahmetli iki dönem başkanlık yaptı..
Bir araştır bak bakalım Samsunspor'a ne verdi?..
Bir de;
Yusuf Ziya Yılmaz'a!..
Bak ki;
Samsunspor, Yılmaz'dan aldığı katkıyı, tarihinde hangi dönem, kimden almış?..
Çık adam gibi, açıkla!..
Sonra da;
Israrında devam et!..
Dedim ya;
Sallamayla olmuyor...
Halk, yemiyor!..
Gerçeklere bakıyor!..
Gerçek demişken;
A Takımı Operasyonunda söyler misin, NEREDEYDİN?..
Ya da;
Şöyle sorayım,
'Sırf Samsunspor'a yardım topladıkları için yaklaşık yüz gün hapis yatan insanlar için NE YAPTIN?..
Sahip çıkmak adına hangi söylemde bulundun?..
KORKTUN dimi!..
KORKTUN, KORKTUN!..
Samsun'a dahi gelemedin!..
Şimdi, sallıyorsun!..
Salla, salla!..
Gelelim;
Saathane esnafına!..
Azcık ufkun olsa, bu konuya girmezsin bile!..
Saathane projesi;
Tarihimizin, kültürümüzün ortaya çıkmasıdır..
Üstelik, çok çok geç kalınmış bir projedir!...
Elbette;
Bazı esnafın canı yanmıştır!..
Bundan doğal ne olabilir ki?..
Fakat;
Aynı zamanda aynı yerdeki birçok esnafla birlikte,
Vatandaş durumdan son derece memnundur...
Bıraksalardı da;
Koca tarih mezbeleliğin içerisine mi gömülü kalsaydı?..
Sen öyle mi yapardın?..
Bugün bu şehirde;
Doğusu ve batısıyla bir değişim yaşanmış ise,
Ve bugün;
Samsun kenti Avrupa'da en iyi gelişen şehir ödülüne layık görülmüşse,
Bu,
Yılmaz ve ekibinin eseridir!..
Keşke;
Bunların üzerine koyabileceklerinle siyaset yapabilsen...
Vatandaşa;
Daha güzelinin nasıl olması gerektiğini anlatabilsen...
Ne güzel olurdu!..
Kazanamazsan dahi bu şehir için arkanda en azından bir fikir bırakırdın...
Ama yok!..
Hala o eski zihniyet!..
Yapılanı, yapanı eleştirmek!..
Öteye gidememek!..