2018 haziran ayında Yüksel Yıldırım ve İsmail Uyanık ile başlayan şirketleşme süreci (başka isimlerde mutlaka ki vardır detaylara girmeden) Samsun’u heyecanlandırması bir yana müthiş derecede umutlandırmıştı. Maddi olarak Yüksel Yıldırım manevi olarak da İsmail Uyanık ismi ister istemez beklentileri çok ama çok yüksek kılmıştı.
Evet, bu acele beklenti içerisinde olanlardan biri de benimdir.
Sabırsızdık çünkü SAMSUN şehri güzel günleri çok özledi.
Sabırsızdık çünkü bütün şartlar şampiyonluk için uygun görünüyordu.
Tabii İsmail Uyanık’ın futbolu unutmuş diyebileceğimiz politikası, kendi maddi gücünün olmaması, Yılport’un paralarının şuursuzca harcanması ve kulüpte her önüne gelene iş ve görev vermesi vs. gibi sıkıntıların artarak devam etmesi kulüp içinde ruhsal sıkıntıların da ayyuka çıkmasına neden olmuştu.
İsmail Uyanık öncülüğünde yapılan kadro mühendisliği hatası haliyle gereksiz oyuncu enkazı yığınına çevirmekle birlikte teknik adam yetersizlikleri de somut görünür olmuştu.
Bu kadar olumsuzluklara rağmen geçen sezon 73 puanı bir kez dahi iyi futbol oynamadan toplamış olduk.
Kronik bir sıkıntı var biliyorduk.
Hem idare kısmında hem futbolcularda hem de teknik ekiplerde.
İsmail Uyanık’ın, Samsunspor’a yaptığı çok önemli iki iyiliği unutmamak gerekiyor.
Katkısı ne derseniz bunlar;
1- Yüksel Yıldırım’ı (Yılport) Samsunspor’a kazandırması.
2- Mustafa Aztopal’ı geçen sezon devre arası Samsunspor’a getirmesi.
Yüksel Yıldırım’ın ipleri eline alması ve Mustafa Aztopal'ın yetki sınırlarını genişletmesi ile Ertuğrul Sağlam'ın gelişi, kartopu gibi büyüyen ve önüne geçeni ezecek boyutlara gelen başarılara yürüdüğümüzü artık iliklerime kadar hissediyorum.
Samsun şehri artık bu günlere vesile olanlara teşekkür edip maalesef arkasına bakmamalı.
YÜKSEL YILDIRIM, MUSTAFA AZTOPAL, ERTUĞRUL SAĞLAM ve büyük SAMSUNSPORLU TARAFTAR ile KARTOPU gibi büyüyerek ilerliyoruz.
Bu isimlere sahip çıkalım ve büyüyelim.
Kalın sağlıcakla.