Uzun yıllar sonra Türkiye Kupası’nda iki tur geçen Samsunspor, Süper Lig ekiplerinden Göztepe ile eşleştiği maçta rakibine karşı kaybederek kupaya veda etti.
Maç kadrosuna baktığımızda şaşırmadık değil. Takımın üçüncü kalecisi Alp Tutar, gençlerin neredeyse tamamı, Ali, Yunus, Cihan, Emir, Berk, Semih, ve Melih kardeşler, Melih Okutan, Polat, Muhammet Ali, Atakan Mert ve Ali Kılıç sahne almıştı.
Ev sahibi ekipte ise durum farklıydı. Belli ki güven duyabilecekleri gençleri yoktu ya da Samsunspor’a elenmek zorlarına gidecekti. Sahaya ligde mücadele ettikleri as kadro ile çıkmaları bunun açık göstergesiydi.
Belli ki hocanın aklının hiçbir köşesinde kupa mupa yoktu. Olması da mümkün değil, zira en önemli kulvar olan ligde başarıya ulaşmak en önemli konu. Kupanın bu günkü sistemle alt liglerde yer alan takımlar dolgu malzemesi. Hatta Süper Lig’in pek çok takımını da bu kategoriye dahil edebiliriz.
Geleceğin Samsunspor’u olacak, gözümüz gibi baktığımız umut bağladıklarımızı bir üst lig takımı karşısında neler yapabileceklerini görme açısında da bu maç iyi bir fırsat oldu.
Her iki takım da açık futbolu tercih edince ortaya zevkli, heyecanlı bir maç çıktı. Taraflar turu geçebilme adına bol pozisyon ürettiler. Samsunsporlu gençler tecrübeli ayaklardan oluşan, kendinden bir üst lig de yer alan rakibi ile kora kor, dişe diş mücadele ettiler.
Belki turu kaybettik, ama ondan daha önemlisi başta müthiş kurtarışlar yapan, özgüveni yüksek bir kaleciye Alp Tutar’a ve gelecekte adından çokça söz ettirecek genç oyunculara sahip olduğumuzu gördük.
Tabelaya değil, sahaya bakalım. Gurur duyulacak bir ekibe sahibiz ve de gümbür gümbür geliyorlar. Ayak seslerini duyurma başladılar bile. Bu çocuklara inanan, güvenen, yetişmelerinde emeği geçen, dokunan teknik heyetlere minnet duymalıyız.