Duyunca inanamadım…
Doğrusu inanmak istemedim…
Samsun’da sporu yöneten kurumun başında olanların böylesi bir karar almasını doğrusu yadırgadım.
Eğer kararları doğru değilse beni dolmuşa getirenlerle uğraşmak boynumun borcu olsun.
Doğruysa; Samsun adına çok üzülürüm.
Bu şehir böyle kafalara kalmışsa vah Samsun’um vah!
Lafı uzatmadan konuyu aktarayım, sonra kendiniz yorum yapın.
Katılırsınız ya da katılmazsınız o kendi iradenize kalmış bir şey.
Türkiye’de hemen her spor salonlarının içerisinde spor branşlarına çalışmaları için tahsis edilmiş odalar, mekanlar bulunur.
Federasyon temsilcileri, hakemler, gözlemciler müsabakaların planlamasını, hakem atamalarını, müsabaka değerlendirmelerini bu odalarda çalışarak gerçekleştirirler.
Deplasmana gelen hakem, idareci ve diğer görevlileri burada konuk ederler.
Bakmayın böyle abartarak anlattığıma alt tarafı bir masa, iki üç sandalyeden oluşan bir mekandır izah etmeye çalıştığım.
Birilerinin neresine batmış?
Neyden rahatsızlık duymuş?
Bilemiyorum…
Bilememe sebebim karşı tarafı dinlemeden tek taraflı yazdığımdandır.
Samsun Mustafa Dağıstanlı Spor Salonu başta basketbol ve voleybol olmak üzere salon sporlarının icra edildiği mekandır.
Açıkçası çok modern, işlevsel özelliği yüksek parmakla gösterilecek bir tesistir.
Bu geniş mekanın iki odasını basketbol ve voleybol il temsilcileri, yukarıda yazdığım gibi diğer unsurlar kullanmaktaydı.
Gençlik ve Spor İl Müdürlüğü bir yazı ile odaların boşaltılması için ilgililere yazılı talimat vermiş, ardından da hayata geçirmiş.
Yani kısaca, “… gidin, ne haliniz varsa görün” demeye getirmiş…
Utanmasalar, “Yapmayın bu işleri, ne o öyle elinizde kocaman bir top sepete atmaya çalışıyorsunuz. Önünüzde bir file zıplaya sıçraya dopu bir o yana bir bu yana atıyorsunuz? Gidin sokakta misket oynayın “ diyecekler.
Sporu sevmeyebilirsiniz, ilahiyatçı kimliğinizle ilgili bir kurumda müdür olmayı beklerken yolunuz gençlik ve spora düşmüş olabilir, bunu anlamak mümkün ancak böylesine detaylara takılırsanız doğru olmaz.
Merakımdan soruyorum, ilahiyat alanın da doktorluk seviyesine çıkmış birinin bu dönemde iyi prim yapan bir meslekten bıkıp gençlik ve spora yönelmesini de anlamış değilim.
Müdürlük unvanı çok mu daha önemli?
Diğer işte daha çok para varken?
Her neyse…
Samsun adını spor kamuoyunda küçük düşüren bir icraat sizi yüceltmez, aksine alçaltır müdürüm…
Maksadınızı, niyetinizi bilemem ama varsa orta da bir pire, onu def etmek yerine yorgan yakma yanlışından dönmek de iyi bir iştir diye düşünüyorum.
Ben söyleyeyim de, keyfiyet size aittir…
Tam da dediğiniz gibi sporun s'sini bilmeyen insanlar, hayatında topa ellememiş kişiler, sırf koltuk sevdasına buraya gelirse böyle hırs, entrika, hile ile emek veren onlarca insani ezmeye çalışır...
Eline ve yüreğine sağlık Hocam.. İnşallah yapılan yanlıştan en kısa sürede dönerler ve bu olayı kamu oyuna duyururlar
Harikaaa özetlemissiniz. Birde kurumun içerinde buna çanak tutan toy memur ve isci kardesler de varmis