Ligin boyu cüceleştikçe oynanacak her maçın final değerinde olduğunu herkes biliyor da futbolcular neden bilmiyor?
Ortada ilk ikinin hayal olduğu, play-off’a kalma iplerinin de diğer takımların elinde tuttuğu bir gerçek varken, üzerlerine ölü toprağı saçılmış gibi bir futbol sergilemek de neyin nesi?
Ayaklardan çok çenelerin konuştuğu, gamsız, umursuz bir takım. Hafta içi mikrofonları görünce bülbül kesilip, hayal tacirliği yaptığı, iş sahaya çıkıldığında ise dut yemişliğe dönüşen bir takım.
Santra noktasından oyunu nasıl başlatılacağını bilemeyen bir zihniyetten, kullanılan serbest vuruşları tribünlere gönderen yetenekten, kaleciyle karşı karşıya kalındığında topu sadece iteleyen kabiliyetten çok şey beklediğimizin farkındayız aslında…
Alkışlarımızı, tebriklerimizi, taktirlerimizi bu takımı kuran yeteneklere gönderiyoruz. Eserleriyle gurur duysunlar. Bunların bokunda boncuk görüp nasıl da alma becerisi gösterdiler? Helal olsun scout ekibine(!). Bir helal olsun övgüsünü de bunları bize kakalayan menajerlere gönderelim.
Ege’de sezonun bir anlamda Samsunspor açısından kapanış maçını izledik. Ligin bitmesine haftalar kala havlu attık. Artık bundan sonraki maçlar gazozuna oynanır.
Yazılarımı takip edenler bilir.
Bu takımın ölüsü play-off oynar görüşünü ısrarla savunmuştum.
Bilemedim, yanılmışım…
Ölüler futbol oynayamaz gerçeğini göremedim.
Affedin…
En tepeye kondurduğum yazı başlığına umarım hak vereceksiniz. Maçı olmayan Erzurumspor haftanın kazananı oldu.
Rakipleri ile arasındaki puan farkını açtı. Bu sonuçla avantaj elde ettiler. Hayırlı olsun.
Onlara sevdanın yolları, bize kurşunlar düştü… On bir sezon hasretle beklemişiz. Bir sezon daha beklesek çok mu olur?