"Yahu anne bugünü mü buldunuz? Günler sepete mi girdi?" diyerek tepkisini ortaya koyuyordu genç kız...
Anne, kızının bu sözlerine daha büyük öfkeyle yanıt verdi: “Nerden bilebilirdik ki? İnsanlarla iki ay öncesinden plan yaptık, bu günü belirledik. Şimdi ne diyebiliriz ki? Lütfen gelmeyin, zira bizimkinin çok önemli randevusu var. Olmaz öyle bir şey. Bir yere gitmiyorsun…”
Kız ısrarını sürdürüyordu...
“Asla olmaz, siz buyrun oturun, gereğini yapın, ben o akşam evde olamayacağım. Kısaca yok hükmündeyim...”
Ama kız arasındaki tartışmaya eve yeni giren ve yan odada üstünü değiştirmekte olan babası da dahil oldu.
25 yıldır bir yastığa baş koyduğu, kader arkadaşına doğru naif bir sesle konuşarak: “Kız haklı hanım. Mazereti var. Programı ya ertele ya da onsuz yap. Bu duruma karar verip karşı tarafa bildir. Vakit geçirme, ayıp olmasın.”
Kadın ısrarını sürdürüyordu...
- Ne diyorsun sen efendi? Ben insanlara, misafirlerine bunu nasıl söylerim?
Adam yine yeniledi...
- Söyle, söyle. Sadece kız değil, babası da aynı fikirde, ara de artık!
Kız babasına sarıldı, yanağına küçük bir buse kondurdu.
- Canım babacığım, beni en iyi sen anlıyorsun. Biliyorsun değil mi bu tavrımın sorumlusu sensin...
Adam, kızının saçını okşayarak, "Evet prensesim, benim, ben" dedi.
Kadın ayağa kalkıp her ikisine de öfkeli bir bakış attıktan sonra hızlı adımlarla mutfağa doğru yürürken, sesli sesli mırıldanıyordu...
- İkiniz de manyadınız, ben hayatımda böyle bir manyaklık görmedim, duymadım...
Mutfak masasının üzerindeki cep telefonunu eline aldı. Bir süre bekledi. Sonra rehberden arayacağı kişinin numarasını buldu. Yine bekledi. Yüzünü buruşturarak aradı...
- Alo, Nesrin hanım ben Meryem, nasılsınız?
Karşıdan gelen sesin tonuyla az da olsa yumuşadı.
...ve devam etti...
- Teşekkür ederim. Eee, şey ben size bir şey söylemek istiyorum. İnanın çok müteessirim. Bende böyle bir şey olmasını istemezdim ama şu kız istemeyi hafta içine öteleyebilir miyiz? Biliyorsunuz kızım bir futbol hastası. Samsunspor sevdalısı. TFF maç programını değiştirmiş. Cuma gününe akşama almış. Maça gitmezse hem o üzülür hem de uğur yapmış o olmaz ise maçı yenemezlermiş. Gitmez ise aklı orada kalır, bakarsınız işi de bozar. Lütfen rica ediyorum.
Telefonun diğer ucundaki ses olumlu yanıt verir...
Anne mutlu olur...
Kız Samsunspor maçına sözlüsünü de yanına alıp gider. Takımı maçı farklı bir skorla kazanır. Hafta içi maç günü yapılamayan kız isteme ve söz kesme töreni gerçekleşecektir.
Bizler gençleri tebrik edip, mutluluklar dileyelim...
Samsunspor aşkını, gerçek aşktan üste tutanlara selam olsun.
(Gerçek bir hikayedir. Yalanla uzak yakın ilişkisi yoktur)