Bir puanlık avantajı küçümsememek gerek!
O bir puan Samsunspor’un elinde tuttuğu en büyük koz…
İlk iki de tutunabilmenin yegane yolu bunu kaybetmemek. Kalan 6 maçın tamamını kazanmak Samsunspor’u mutlu sona ulaştıracak. Kimseye gebe olmadan, başka maçların sonuçlarına odaklanmadan.
Küme düşme potasında yer alan takımlar kazanamıyor…
Eskişehirspor’un düşmesi kesinleşti. TFF sayesinde fazladan bir yıl daha 1. Lig’de oynadılar, yine de 2. Lig’in yolunu tuttular. Ankaraspor, Akhisarspor’u yenip adeta, “ Ben düşüyorum, gel birlikte düşelim” dedi.
Samsunspor’un karşılaşacağı rakiplerin ne yukarıyla ne de aşağıyla ilişkileri kalmıyor. Tabiri caizse gazozuna maçlar oynayacaklar. Bu durum avantaj gibi gözükse de dezavantaj da olabilir.
Samsunspor tüm konsantrasyonuyla her maç final gibi görünerek, sıkı bir şekilde maçlara hazırlanmalı asla ve katiyen muhtemel bir iş kazasına mahal vermemelidir. Aksini düşünmek bile istemeyiz.
MESCİT TALEBİ
Bir zamanlar mevcuttu, şu an yok. Bina içerisinde değişimler yapılınca farklı bir yere konuşlandırılamadı. Kulüp içerisindeki mescitten bahsediyorum. Bu eksikliği gündeme getiren de adeta kulübün kadrolu imamı olan, koyudan da öte has bir Samsunsporlu olan Hikmet Arslan hoca.
Kendisi sıklıkla kulübe gelip, zorlu maçlar ya da sezon başı öncesi kesilen kurbanlarda yapılan duayı yönetir, hiçbir maçı da kaçırmaz. Mescit talebi ondan geldi. Teknik adamından, futbolcusuna, çalışanlarına kadar herkes dini vecibelerini yerine getirmeye çalışıyorlar. Kulüp dışındaki bir cami ya da mescide gitmek zorundalar. Kulüp içerisinde her hangi bir yere yeniden mescit yapılsa, kimse dışarıya gitmez.
Hikmet hoca, şehir içerisinde bir mescitte diyanetin resmi hocası olarak görev yapıyor. Onun bu konudaki talebini buradan duyurmak istedim, gerisi kulüp yöneticilerinin inisiyatifindedir. Benden söylemesi.