Verilere baktığımızda Bandırmaspor ile yıldızlarımızı bir türlü parlatamadığımızı görüyoruz. Deplasmanda hiç kazanamayışımızın ezikliğini ruhumuzda hissetmişiz. Nasıl olduysa bir iki maçta amorti ikramiyesi misali tek puanı heybemize koyup evimize dönmüşüz.
Böylesine ruh karartıcı, iç açıcı olmayan istatistiklerle gelinen Bandırma’dan bu kez yeni teknik patronumuz ile yeni futbol şube sorumlumuz ile farkındalık yaratılacağına olan inancımız yüksekti. Son Eyüpspor maçında dört gol yemiş savunmadan bize karşı da cömert olmasını bekliyorduk.
Temponun düşük seyrettiği maçın ilk ciddi atağında Harris topu direğe nişanladı. Dönen topu Laura’nın ıskalaması ise bir hayli ilginçti. Böylelikle maça golle başlanma şansını kullanamadık. Devre boyunca rakibi tek bir pozisyona sokmadık sokmasına da talihsizlikler yerini şanssızlığa bıraktı.
Sanki yeteri kadar sakat oyuncu yokmuşçasına iki kayıp ta maç içinde verdik. Önce Yusuf Abdioğlu, sonrasında da, Mücahit Albayrak durduk yerde sakatlanıp oyun dışı kaldı. Ani gelişen bir atakta bulunan gol VAR’a takılıp ofsayt gerekçesiyle iptal edildi. Soyunma odasına gidilirken Ali Kaan ile bir fırsatı daha kullanamadık.
Harris’in düşürülmesiyle kazanılan penaltıyı kimi atacağının tartışması yaşanırken Bandırmasporlu Georgios ayağıyla penaltı noktasına adeta kuyu kazdı ve hakem sarı kartla cezalandırdı. Atışı illa da ben kullanacağım diye tutturan Thanque yaşananları görmedi. Ayağını o çukura sokup topun dibine bir girdi ki görmeyin. Top üstten tribünlere gitti.
Geride kalan maçlarda üç kez penaltı atışından yararlanamayan bir takım için kullanacağınız bir söz varsa söyleyin bana onu yazayım. Yoksa kalbimden çok değişik kelimeler geçiyor. Bu nedir yahu? Bir takımın esaslı bir penaltıcısı olmaz mı? Topu alan atışı kullanıyor. Karavana atmada üstümüze yok!
“Yabancı oyuncu aldık” demek için mi Novikovas ile Loura’yı transfer ettiniz? Bu ikisinden İstiklal Caddesi’nde çok var. Şimdilik saat satmakla meşguller. Yazık, günah vallahide billahi de…
Penaltı sonrası yüreklenen ev sahibi ekip, “madem bunlar atamıyor, biz atalım” düşüncesiyle ciddi ataklar ürettiyse de, bizimkilerden farklı yetenekleri olmadığından üretim sağlayamadılar. Çok pas kayıplarının, pozisyon fukaralığının yaşandığı bir maç oldu. Temposuz, tatsız, tuzsuz öylesine bir mücadeleydi. Samsunspor kötü oyununa rağmen tribünleri heyecanlandıran ataklar yaptıysa da birinde direğe takıldı, diğerinde de penaltıyı gole çeviremedi.
Oyunun son bölümlerinde görev alan Ahmet Sagat ile hatırı sayılır etkinlik yakalandıysa da maçtan gol sesi çıkmadı. Bandırma’dan Samsun’a yine galibiyetle dönemedik. Bu da bizim ayıbımız olsun.