Maçtan dakikalar önce İstanbulspor’un yenilmesi futbolcular üzerinde büyük bir moral oluşturmuş adeta doping etkisi yaratmıştı.
Şahsen bir maç öncesi bu kadar mutlu ve keyifli olduğumu hatırlamıyordum. Sanırım sizler de öylesinizdir.
Kart cezalısı Caner ile ciddi bir sakatlık yaşayan Ferhat kadroda yoktu. Ev sahibi ekipte ise son maçta oyundan atılan Halil ve Onur Can eksikti.
Maça baskılı başladı kırmızı beyazlılar, rakibin kendi yarı alanından çıkmasına izin vermeden. Baskı beraberinde golü getirdi. Şık paylaşmalar ile ceza sahasına girer girmez nefis bir plase çıkardı Gökhan Karadeniz ve kaleciyi fena avladı.
Golden sonra baskı gevşetildi, rakibin de oyuna dahil olması istenildi, tempo düşürüldü…Gol sonrası tek bir pozisyon üretilemedi. Ortaya tatsız, tuzsuz, heyecansız, pozisyonsuz bir oyun çıktı.
Maçın ikinci perdesi daha keyifli oldu. Rakip beraberlik golü için çabalarken savunmasında derin boşluklar verdi. Oyuna dahil olan Kubilay her zaman ki gibi orkestrasını yönetmeye başladı. İkinci gol de tıpkı ilki gibi güzel paslaşmalar ve son vuruş ustalığı vardı.
Nadir, Yasin ve Hamroun ele geçirdikleri net fırsatları değerlendiremezken usta yine sahne aldı. Onlara nazire yaparcasına aynı sistemde attı golünü. Ceza alanı çizgisi üzerinde topu gezdirip, önünü boşalttığı anda yerden köşeye sert bir vuruş. Yakında patentini alırsa şaşırmayın.
Yenen gol de savunma dörtlüsünün sadaka verme arzusu vardı sanki.
Gol perdesini Yasin kapattı. Kendi yaptırdığı penaltıyı, kendi kullandı ve maçın skorunu belirledi.
Sezonun ilk yarısında alınan başarısız sonuçlarla alt sıralarda yer alan Akhisarspor kadrosunu yirmi küsur yeni isimle doldurdu.Ama görünen o ki henüz takım olamamışlar. Bireysel yetenekleriyle oynamaya çalışıyorlar. Samsunspor izin verdiği için geldikleri ceza alanında, son vuruşlarda başarısız oldular ve sonuç olarak da kaybettiler. Ege temsilcisinin bu yenilgiye çok üzüldüklerini zannetmiyorum. Zira Samsunspor onların rakibi değil, önemli olan altı puanlık maçları kazanabilmeleri.
Defalarca yazdım, onlar yaptıkça ben de yazmaya devam edeceğim inatla…
Kronik hastalık haline geldi, “Şu kaleciye verilen anlamsız, lüzumsuz, gereksiz, boş paslar.”
Artık rakip sahadan bile Nurullah’a geri pas gönderir hale gelindi.
Rakip sana baskı yapar, çıkmakta zorlanırsın, rahatlamak için kalecine pas verirsin. Bunu anlamak mümkün.
Samsunsporlu futbolcuların yaptığı bu değil!
İyi de her zaman olmaz ki yahu!