Kısa bir aradan sonra ligin ikinci yarısı Altay maçı ile başladı.
Ara transfer döneminde takımın gücüne güç katacağına inandığımız oyunculardan Yasin, Djedje ve Gökhan sahada, Coureur yedek kulübesinde, Hamroun ise tribünde idi.
Altı oyuncusunu gönderen yerine yenilerini koyan ancak lisanslarını çıkaramayan konuk ekibin bu hali Samsunspor için bir nebze olsun avantajdı.
Öyle ya da böyle şampiyonluğa oynayan bir rakip karşısında kendi evinde kayıp yaşamama zorunluluğu ortada idi. Bu maçlar sıradan bilindik üç puanlık değil, değerinden çok çok öte kazanımlar sağlıyor. İlaveten ikili averajlarda da artı bonus.
Kısacası, şartlar ne olursa olsun çıkıp, aslanlar gibi yüreğini ortaya koyarak vurup geçmesini bileceksin!
Başka ötesi, berisi yok!
Zira bu şehir şampiyonluk bekliyor.
8 Mayıs’ta Cumhuriyet Meydanında verilmiş bir randevu var.
Her iki takımda maça temkinli tedirgin ve de dikkatli başladı. Oyuna hükmetme savaşında kazanan olmadı. İlk yarıda sadece karşılıklı iki pozisyon vardı. Birinde Burak topu kale direğine nişanladı, diğerinde ise Thiam kaçırdı.
Ligin gol kralı Paixo, Yalçın tarafından kilitlenince İzmir ekibi ön bölgede etkisizleşti, pozisyon üretemedi.
Topa daha fazla sahip olan, kazanmak için oyunu ön bölgede kuran Samsunspor ikinci yarının hemen başında Burak ile gol fırsatı buldu. Burak, kaleye şut çekmek yerine arkadaşına pas çıkarabilse öne geçilebildi.
Rakip kaleyi bunaltmaya başlanıldığı anlarda Ertuğrul hocadan Mathias ve Kubilay hamlesi geldi.
Mathias’tan Bulgaristan’da attığı gollerinden birini beklemek hakkımızdı. Tek bir pozisyon buldu, yürekleri ağızlara getirdi ancak yaka paça indirilince sonuca ulaşamadı. Hakemin penaltıyı es geçmesi büyük hataydı.
Samsunspor‘un galibiyet iştahı meyvesini vermekte gecikmedi. Bitime az bir süre kala Kubilay’ın adrese teslim ortasında beklenen gol Nadir’le geldi.
Her zaman derim, demeye de devam edeceğim…
Kubilay gibi “Altın Ayak”lı bir futbolcun varsa sorunun yoktur.
Kapalı kilidi çilingir edasıyla ancak o açar.
Kendileri oyunun tıkandığı, skorun oluşmadığı anların ustasıdır.
Çok önemli bir maç kazasız belasız büyük bir kazanımla geride kaldı.
Seyir zevki yüksek, heyecanlı, kaliteli, tempolu bir maç oldu.
Yeni isimlerin katkısından söz etmeyeceğim.
Hepsi de 40 yıllık Samsunsporlu gibi oynadılar.
İşte ben buna “nokta transferler” derim.
Futbol olarak, takım ruhu olarak üst seviye bir mücadele sergileyip, emeklerinin karşılığını alanları tebrik ediyorum.
Darısı önümüzdeki maçlara…