Yağlı cilt tipi, aşırı sebum (yağ) üretimi nedeniyle özellikle "T bölgesi" dediğimiz alın, burun ve çene bölgelerinde görülen parlama şeklinde tanımlanan, geniş gözenekleri (por), siyah noktaları (komedon) ve yağ kistleri olan, sivilcelenmeye oldukça yatkın bir cilt tipidir. Çabuk kırışmaz (kırıştığında ise derin kırışıklıklar oluşur) ancak yağdan ve cilt kalınlaşmasından dolayı çabuk sarkar.
Basit bir anlatımla; cilt, sebum adı verilen bir yağ tabakası ile kaplıdır. Sebum (yağ) üretiminin fazla olması, cildin yağ ifrazatını artırır. Aşırı sebum, ölü cilt tabakası ile birleştiğinde akne ve siyah noktalar oluşur. Bu ataklar da ciltte pigmentasyonu tetikler. Epidermis (cildin üst tabakası) tabakasında kalınlaşma ve gözeneklerde genişleme görülür. Bu durum ciltte hafif kabalaşma ve pürüzlenmeye neden olur.
Cildinizin yağlı olması, tıpkı diğer cilt tiplerinde olduğu gibi genetik şifremizle bağlantılı olsa da, cilt bariyerinin nemli kalmasını sağlayan cildin dış katmanıyla, sebum (yağ) üretimi önemli bir etkendir. Ancak, cilt temizliğinin ihmal edilmesi, yanlış ürün kullanımı, aşırı stres, hormonal dengesizlikler, metabolizmanın bozulması, psikolojik nedenler ve sağlıksız beslenme gibi sorunlarda cildin yağ ifrazatını artırır. Ergenlik döneminde ise cildin daha yağlı olması, hormonal değişimle alakalıdır.
İsterseniz şu genetik şifremizle ilgili konuya bir açıklık getirelim; Hepimiz aynı "temel cilt yapısına" sahip olsak bile, farklı genetik şifreler taşırız. Cildimizin rengi, kalınlığı, esnekliği, yağ oranı, sivilcelerimiz, güneşe hassasiyetimiz, lekelerimiz genetik şifremizle belirlenmiştir. Ancak her şeyi genlerimizin insafına bırakmamalıyız. Bu paragrafı dikkatle okumanızı istiyorum. Bir bilgisayar ya da telefon hafızası gibi düşünelim;
Her bir hücrenin, müthiş bir genetik hafızası vardır. Hücreler, bu genetik hafızayı ve bilgileri DNA'sında saklar. Her hücre, yenilenirken içindeki genetik bilgiyi kopyalayarak yeni hücrelere aktarır. Böylece hücreler yaşam tarzımıza göre DNA'mıza, hücresel yaşlanmayı yavaşlatması ya da hızlandırması gerektiğini söyler ve bu komutu yeni hücrelere aynen iletir. İşte bu (kopyala/yapıştır gibi) süreçte hatalar oluşursa yaşlanma hızlanır ve yaşam süresi kısalır. Burada anlatmak istediğim şey şudur; tıpkı akıllı telefonlarımıza yüklediğiniz programlar gibi genlerimize de program yükleyebilir ya da silebiliriz.
Peki, bunu nasıl yapabiliriz? Tabii ki hücrelerimizi koruyarak, doğru beslenerek, yaşam şeklimizde ve cilt bakım programımızda olumlu değişikler yaparak. Böylelikle iyi genlerimizi harekete geçirip, kötü genlerimizi baskılamış oluruz.
Şimdi, yağlı cilt tipi konusuna tekrar geri dönelim. Bazen cildimiz hem yağlı hem de hassas olabilir. Nemsiz, gergin, yer yer kırmızı lekelenmeler ve pullanmalar da görülebilir. Bu cilt tipine sahip olan kişiler "cildim hem çok yağlı hem de çok kuru" olarak ifade ederler. Ayrıca aşırı kaşınma ile hassasiyet şikayetleri de olabilir. Bu bakımı zor olan bir cilt tipidir. Tıpta, "Seboreik dermatit" olarak adlandırılır. Tedavisi ve bakımı, yağlı cilt ürünlerinden tamamen farklıdır. Burada yapılması gereken, nemsizlik ve hassasiyetin giderilmeye çalışılmasıdır. Bu da bir dermatolog kontrolü altında yapılmalıdır.
Yağlı ve hassas ciltler için bakım rutini…
Devamı haftaya...