- Düzenli olarak ilaç kullanan kişilerin ilacın etkisini azaltıcı ya da artırıcı etki gösterme ihtimaline karşı kullanmadan önce mutlaka hekimlerini bilgilendirmeleri gerekir.
- Özellikle narenciye bitkilerinden elde edilen uçucu yağlar ve hidrosoller (çiçek suları/aromatik sular) ciltte güneş ışığına bağlı olarak gelişen (fotosensitive, fototoksisite) hassasiyete sebep olabilir. Bu yüzden güneş lekesi ve güneş yanığına karşı uygulama sonrası kesinlikle güneşe çıkılmamalıdır.
- Uygulanan karışımın cildi tahriş etmesi durumunda, cilt bol suyla yıkanmalı ve gerekiyorsa bir hekime başvurulmalıdır.
- Kullandığınız karışımlar açık yaralara uygulanmamalıdır.
- KOAH, nefes darlığı, astım, kalp yetmezliği, kovid-19 ve enfeksiyon gibi şikayetleri olan kişilerde "uçucu yağ banyoları" uygulanmamalıdır.
- Aromaterapide kullanılan uçucu yağlar ve aromatik sular (hidrosoller) hamilelik ve emzirme döneminde kesinlikle kullanılmamalıdır!
- Yeni ve erken doğan bebeklere aromaterapi kesinlikle uygulanmamalıdır.
- Karışımlar mutlaka temizlenmiş cilde uygulanmalıdır.
- Yatak odalarında difüzör (hava yayıcı) kullanılarak yapılan uygulama, uyku moduna geçmeden önce sonlandırılmalıdır!
- Sprey şeklinde ya da difüzör (hava yayıcı) kullanılarak yapılan uygulamalar özellikle küçük çocukların ve evcil hayvanların bulunduğu ortamda yapılmamalıdır.
- Karışımları hazırlamak için almış olduğunuz uçucu yağlar, absolüler, hidrosoller ve losyonlar buzdolabında ve bu ürünlerden hazırlanan karışımlar ise serin ortamda, ışıktan ve nemden uzak, kapakları sıkıca kapalı bir şekilde, amber rengi cam şişelerde, çocukların erişemeyeceği yerde, mümkünse kilit altında saklanmalıdır.
- Kullanım süresi geçmiş ya da oksitlenmiş uçucu yağlar ve diğer doğal ürünler kesinlikle kullanılmamalıdır.
- Kullanım süresi geçmiş ürünler çevreye zarar verecek ürünler olduklarından lavaboya ya da toprağa dökülmemelidir. Bu ürünler ambalajları ile birlikte katı/sıvı atık kutularına atılmalıdır.
Sırada konu ile ilgili, benimde aralarında bilmediğim bazı genel tanımları gelin birlikte öğrenelim;
* Hidrosol: Uçucu yağ taşıyan bitkilerden, distilasyon yani damıtma yoluyla uçucu yağ elde edilmesi sonrasında, yağın altında ve üstünde kalan, uçucu yağ özelliklerine benzer özellikler gösteren aromatik sulardır.
* Reçine: Bazı ağaçların gövdelerinde kendiliğinden oluşan ya da yapılan yaralanmalar sonucu akan, yarı katı, zamanla katılaşan, ısıtılınca yumuşayan ve kolayca toz haline gelebilen bir maddedir.
* Balsam: Bazı ağaçların gövde kısmının zedelenmesi ya da yakılması sonrasında oluşan grimsi renkte, yarı katı olan ve zamanla kuruyup sertleşen, kızıl rengine dönüşen maddedir.
* Maserat: Bitki kısımlarının parçalandıktan sonra bir sabit yağ içerisinde (zeytinyağı, ayçiçek yağı, tatlı badem yağı... vb) bir süre güneşte bekletilerek hazırlanan yağlı karışımdır.
* Anfrolaj: Çok az miktarda uçucu yağ taşıyan bitkilerin taç yapraklarının, ince bir cam yüzeyine sürülen saf ve kokusuz katı bir sabit yağ üzerine serilmesi ve yağ ile birkaç saat temas ettirilmesi sonrasında bu yağlı karışımın sulu etanolle tüketilmesi ve çözücünün uzaklaştırılması ile kazanılan üründür.
Sabit/Taşıyıcı Yağ Nedir?
Sabit (taşıyıcı) yağlar, bitkilerin meyve ve tohumlarından soğuk sıkım yoluyla elde edilen ya da hayvansal kaynaklardan bazı uygun yöntemlerle hazırlanan, sıvı ve katı halde olan ürünlerdir.
Uçucu yağların cilde doğrudan uygulanması, cildi tahriş ederek istenmeyen sonuçlara yol açabilir. Yani cilde doğrudan uygulanabilecek uçucu yağ sayısı sınırlıdır. Bu nedenle uçucu yağlar genel olarak bir sabit (taşıyıcı) yağ içerinde, belirli bir oranda seyreltilerek cilde uygulanmalıdır.
Kısaca, uçucu yağların içinde seyreltildiği sabit yağlara, taşıyıcı yağ adı verilir.
Sabit yağların önemli bir kısmı taşıyıcı yağ olarak kullanılabilir. Taşıyıcı yağlar sadece uçucu yağların cilt üzerine uygulanmasına yardımcı olmakla kalmazlar, aynı zamanda kendi etkilerinden de yararlanmış olunur.
Devamı haftaya...