İleri görüşlü olduğu için bir şeyleri değiştirme çabasında olanlar pek sevilmezler toplumumuzda. Oysaki yeryüzündeki olumlu değişikliklerin çoğu böyle insanlar sayesinde olmuştur. Onlar sınıfın sabırsızı, ailenin patavatsızıdırlar. Gördükleri gerçekleri ya da keşfettiklerini bizlere allayıp pullamadan pat diye söyleyiverirler. Cicili bicili dizilerdeki pembeliğe alışmış ruhumuz salt gerçekliğin çekincesiz söylenmesiyle birdenbire sarsılır. Etmediğimizi bırakmayız, yine de yollarından dönmez ve vazgeçmezler. İyi ki de.
Vazgeçselerdi yenilik adına tek bir taş bile kıpırdamazdı, hep eskilerle hayat bir çöplük haline gelirdi. Ne bir gelişme, ne bir icat, ne bir düzeltme… Kafamızda ilerlemeci bir anlayış taşıyoruz ya, işte bunun yegane garantörü bu ileri görüşlü arkadaşlar. Yoksa kim elini taşın altına koyacak? Ne yazık ki milyonlarcasının çanına ot tıkıyoruz. Toplum olarak dinlemeyi pek sevmediğimizden öyle bir sabra sahip değiliz. Bunun için her gün zihinlerden geçen milyonlarca derde deva fikir gün yüzüne çıkmadan yok olup gidiyor. Hiç tahammülümüz yok bizden farklı olana, biri bize ters köşe fikrini beyan etmeye başladığında neredeyse ellerimizle ağzını kapatacağımız gelir. Ardından gelsin veryansınlar “Biz adam olmayız. Neden bu toplum böyle?” Bu toplum böyle; çünkü güzel kardeşim sen sorunu çözecek adamı kafasının içine hapsediyorsun. Her alanda sorunlar kabadayı gibi ortalarda gezinirken sen o sorunları çözecek insanları budadın gitti. Etrafındaki birbirinden kopuk insan kümeciklerini de toplum sayıyorsun şimdi.
Bir toplumu sürükleyip yeni kıyılara taşıyacak olan yegâne güç yeni fikirler üretebilen insanlara verdiği değerdir oysa. Ben bu satırları yazarken her birimizin gözbebeği olan güzel çocuklarımız iyi bir eğitim alabilmek için ter döküyor şu an. Onları neden okutmak istiyorsunuz? “Okusun, kendini kurtarsın. Okusun, vatana millete hayırlı evlat olsun. Okusun, bizim gibi cahil kalmasın.” diyen yüce gönüllü ana babalarımız var. Umarım hepsi istedikleri yerleri kazanırlar, emekleri zayi olmaz. Ama eğitim almış, bu kadar zor bir dünyada var olabilmek için kan ter içinde kalmış bu çocuklarımızın ağzına kilit vuracaksak bence hiç zahmet etmesinler.
Sokakta, kafeteryada, parklarda oturup bir şeyler okuyan, araştıran gençlerle özellikle sohbet ediyorum. İçlerinde büyük ideallere sahip ve dertlere derman olabilecek fikirleri tatlı tatlı dile getiren niceleri var. Genelde de büyük zorluklar içinden çıkmış gençler bunlar. Kaderin çarkını tersine çevirmeye çalışırken kendilerinden önce ülkelerine hizmet için yanıp tutuşuyorlar. Seslerinde o samimiyeti görebiliyorsunuz. Etraflarına örülecek duvarları düşündükçe üzülüyorum, elden bir şey gelmiyor. Onların tam karşısında da kocaman bir kitle var ki insanı zıvanadan çıkartıyor. “Youtuber” olma sevdalısı AVM böcekleri. Pompalanan kültürün kanlarına karışması nedeniyle ortalarda zombi gibi dolaşıyorlar. Ellerinde kahve bardakları, içinde çoğunun adını bile sayamadığım kahve çeşitleri, bin bir pozla görünür olmaya çalışıyorlar. İnsan onlara da acıyor; malum çoğunun maddi durumu kesinlikle iyi değil, biliyoruz. Ellerine geçen üç beş kuruşu günün trendlerine yetişebilmek için çarçur ediyorlar. Bir de her daim canlı yayın açıp bir muhbir gibi sosyal mecralara her bilgiyi yüklüyorlar.
Gerçekten ilerlemek istiyorsak, toplumumuzun can suyu olan idealist gençlerimize sahip çıkmalıyız. Onları özgün kişiliklerini yeşertebilmeleri için teşvik etmeliyiz. Sadece dinlemek ve anlamaya çalışmak bile büyük bir destek olabiliyor. Diğer gruba gelince, kurtarabildiğimizi kurtarmalıyız. Ama öncelik, zorluklar içinde dahi birkaç satır öğrenme derdinde olanlar olmalı. Onlar çoğunluk haline geldiğinde de diğerlerinin elinden tutacaklardır emin olun. Eğitimde “akran öğrenmesi” diye bir şey var. Yani çocuklarımız okul ve aileden çok kendi yaşıtlarından öğreniyorlar. Bırakalım bilenler bilmeyenlere öğretsin ve bizler de bilenlere bildiğini bildirelim.
Saygılar, sevgiler…
Tekrar yazmaya başlamanız çok güzel tebrikler başarılarınız daim olsun
Siz bir yazar olarak sorumluluğunuz gereği güzel bir yazı kaleme almışsınız bizlerde toolumun bireyleri olarak sorumluluklarımızi yerine getirmeliyiz birbirimizi dinlemeliyiz
Teşekkür ediyorum Barış Bey. Güzel günlere...
Hilal Öztürk severek bir solukta yazınızı okudum teşekkürler kaleminize sağlık
Teşekkür ediyorum Hilal Hanım, çok zarifsiniz.