Bir köyde yaşayan yaşlı bir ressam vardı. Olağanüstü güzel resimler yapıp iyi fiyata satardı. Bir gün köyden bir fakir gelip dedi ki:
Yahu senin durumun iyi. Neden kimseye yardım yapmıyorsun? Bak fırıncı fakirlere ara ara bedava ekmek veriyor. Kasap bazen bedava et veriyor. Sen neden hiç yardım etmiyorsun? Ressam tebessüm etti ama bir şey demedi.
Bu fakir bütün köyde sabah akşam ressamın aleyhinde propaganda yapıyor ve ressamı kötülüyordu.
Bir gün ressam hastalandı. Kimse de onun yanına gelmedi ve sonunda ressam öldü.
Aradan birkaç gün geçti. Artık ne fırıncı ekmek verdi fakirlere ne de kasap et verdi.
Sordular neden fakirlerin hakkını kestiniz?
Dediler ki her ay başı o merhum ressam bize para verip fakirlere ekmek ve et vermemizi söylerdi. O ölünce para veren kalmadı da o yüzden.
İnsanların bazıları seni kötü bilir, kimileri ise sudan daha temiz ve berrak.
Ne kötü diyenler sana zarar verir ne de iyi diyenlerin bir yararı olur.
Önemli olan senin gerçek ve hakiki durumundur. Onu da bir tek Allah bilir.
Kimseye karşı önyargılı olma. Eğer gerçek halini bilsen başka türlü davranırsın.
Evet, bu hikâyeden sonra; ressamın cenazesine gitmeyen insanlardan mı, ressamın aleyhine dedikodu yapan fakir gibi mi, fırıncı, kasap gibi mi yoksa ressam gibi mi olmak istersiniz?
Görünüşe aldanmamak, hakikati görebilecek ufka sahip olmak, öngörülü olmak, duygudaşlık yapabilmek pek mühim bir konudur. Dış görünüşe bakıp yargılamak, sadece önünü görebilecek kadar at gözlüğüyle bakıp olayları yorumlayamamak, anlayamamak maalesef bir hastalık.
Bu özellik sadece günah kazandırır insana.
Çağımızda ve çevremizde de çok var bunlardan. Alacaklı olalım, borçlu gitmeyelim.
Varsınlar bizi yanlış anlasınlar. Bizi sadece Allah anlasın. Yetmez mi? Kul bilse ne fark eder ki!
Yapmacık beddua eden kulun yanında menfaati gereği dua eden kulun ne hükmü var ki? Hak etmediğimiz dua almaktansa hak etmediğimiz beddua almak daha iyi değil mi?
Siz siz olun. Ama önyargılı olmayın. Basit düşünmeyin, yargılamayın. Olaylara geniş açıdan bakın ve bekleyin. Menfaatçi olmayın.
Davranışlarınızı ve tavırlarınızı menfaatleriniz belirlemesin. Bu hikâyedeki ressam olmak olsun hedefiniz.
Ressam gibi olun. Allah’a emanet olunuz.