Samsunspor ligin 9. haftasında sahasında Altınordu takımını ağırladı.
Maç öncesi kadrolara bakınca iki durum dikkatimi çekti.
Birincisi ligin başından beri sakatlık, hastalık ve formsuzluktan kadro kurmakta zorlanan ve her hafta değişik kadro ile çıkmak zorunda kalan Samsunspor’un üç haftadır aynı ilk on bir ile sahaya çıkması oldu. Bu noktada Ertuğrul Sağlam'ın son haftalarda kadro istikrarına önem verdiğini ve bu on birden memnun olduğunu görebiliyoruz.
İkinci dikkat ettiğim durum ise ilk on birde sadece üç yeni transferin olması. On dokuz kişilik kadroda ise beş yeni transferin olup geri kalan on dört oyuncunu geçen sene ki 2. lig kadrosundan oyuncuların olması.
Hani geçen sene 2. ligde oynarken derdik ya bu ligin üzerinde bir kadro kurduk diye.
Evet son üç maçtır çıkan ilk on bire bakınca ve ligde üst sıralamada olduğumuzu görünce gerçekten öyle bir kadro kurmuşuz.
İlk on birde geçen seneden farklı üç oyuncu var. Bunlardan biri Kerem Can, onun yerine geçen sene Gökhan Meral ve Ramazan oynuyordu ve onlarda Keremcan’dan çok altta değildi.
Saviçeviç'in yerine Gökhan Alsan o mevkideydi ve o da geçen seneki formuyla onun kadar iş yapıyordu o bölgede.
Forvette de Nadir yerine Atabey ve Bahattin vardı. Onlarında Nadir’den eksiği yoktu hatta belki fazlası bile vardı.
Yani kısacası bu duruma bakınca geçen sene gerçekten 2. lig için çok iyi bir transfer politikası izlenmiş ki bu kadro şuan 1. ligde dahi şampiyonluğa oynayabiliyor.
Ancak transferdeki aynı başarıyı bu sene gösterebildik diyemiyoruz. En azından şuana kadar.
Evet şansız bir dönem geçirdi yeni transferler. Gyasi, Plumain, Saviçeviç, Buğra korana geçirdi. Boli, Tomane uzun süreli sakatlık geçirdi.
Tabi bu etkenler form durumunu da etkiler ancak hiçbir sıkıntı yaşamayan ve yabancı haklarımızdan birini kullandığımız Yameogo’nun Altınordu maçında ilk on sekizde bile olmadığını görüyoruz.
Geçen sene 2. ligin üzerinde ki takıma sadece iyi yabancı takviyesi yapabilseydik çok rahatlıkla bu sene de şampiyon olunur diyorduk zaten.
Bazen sinemada film izlemeden önce filmin fragmanını izleriz, film nasıl güzel mi gitmeye değer mi diye. Bazen fragman güzel olur filmin en güzel yerlerini koyarlar gidelim filme dersin ama film hiçte beklendiği gibi güzel olmaz bazen.
Gyasi ve Plumain’de gelmeden fragmanlarını (videolarını) izledik ve dedik ki bu film baya güzele benziyor ama ne yazık ki şuana kadar onlarda da bir film göremedik.
Ancak film daha bitmedi bazı filmlerin başı sıkıcı olur ama aksiyon yarısından sonra başlar sonu zevkli biter izledikten sonra mutlu ayrılırsın.
Umarız filmin yani ligin devamında yenilerinde gelmesiyle aksiyon artar zevk olur ve şampiyonluk ile ligi zevkle bitiririz.
Birde başrol oyuncuları olur maalesef. Bizim takımda başrol yok. Başrol dediğin herkes koşar sahada ama birisi çıkar golleri atar takımında liginde gol kralı olur. Eğer yeni transferler böyle giderse bize devre arası bir başrol lazım ama devre arası nasıl bulunur ya da kim verir o da ayrı konu.
Altınordu maçına gelince. Bu maçla beraber oynadığımız dokuz maçın yedisinde ilk yarı 0-0 bitti ve sekizinci defa ilk yarı gol atamadık. Ancak bu zamana kadar oynadığımız en iyi ilk yarıydı. En çok organize atak yaptığımız ve gol pozisyonuna girdiğimiz ilk yarı oldu.
İlk yarı Samsunspor’un üç direkten dönen ikide karşı karşıya beş gol pozisyonu kaçarken Altınordu’nun bir net pozisyonu gol olmadı.
İlk yarı 5-1 bile bitebilirdi. Yine ilk yarı maçı koparmayınca ikinci yarı zorlandık hele de gol yiyip de geri düşünce iyice zorlanıyorsun.
En azından bir puan kurtardık ama sahamızda iki puanı kaybettik.
Eğer ilk yarıda oynadığımız oyunu geliştirirsek iyi yolda oluruz ama dediğimiz gibi gol atacaksın.
Nadir’de bir pivot santrforun her özelliği var. Fizikli, ikili mücadelede iyi, topu indiriyor, gol pozisyonlarına giriyor ancak işin finali golü yapamıyor. Bunu da yapsa belki başrolü kapacaktı.
Şimdi bir diğer başrol beklentimiz Tomane’nin sakatlıktan dönmesini bekliyoruz.
Evet daha film uzun umarız filmin devamı güzel olur ve mutlu son ile biter. Biz sabırla izlemeye devam ediyoruz.