İnanan mutludur. Hiçbir şeye bağlanmayan, önce kendine inanmaz, sonra da yakınır…
Kaderin seni ezmez. Sen kendini ezersin.
Zekada ve güzellikte tanınmış insanların ömrü üzüntüler içerisinde geçer.
Sen şimdi yaşamıyorsun. Çünkü istediğin gibi yaşadığına inanmış değilsin.
Sev, acılara ve gözyaşlarına rağmen temiz kal ve üzüntülerini ölünceye kadar gizli tutmaya çalış. O zaman muhakkak mutlu olursun. Kader sana sevme imkanı vermiş ise, Tanrıdan başka ne bekliyorsun? Her gün biraz olsun yalnız kal, sevgini düşün. Karşılaştığın imkansızlıklar ne kadar büyük olursa olsun bu nimet sana eşsiz bir mutluluk verecektir.
En iyi dost, herkese istediği gibi bir dostluğu verebilendir. Belki de en iyisi budur. Yüreklerini Pazar yeri, göğüslerini meydan sananlara hiç bağlanma. Çok dostu olanın hiç dostu yoktur. Dost ya benimdir, ya değildir. Bu hep böyledir. Yüksek ve insancıl duygularda bir inhisarcılık vardır. Sevgide ve dostlukta bu, kaçınılmaz bir haldir.
Dostluk için iyilik şarttır. Bir kimseye yapılabilecek en büyük iyilik, ona saygı ve sevgiyi bir arada duymaktır.
Fenalık doğurmuş olsa bile, iyilik olsun diye yapılmış hareketler affa layıktırlar. Daha çok iyilik yapabilmek için daha çok olanağa ve güce sahip olmayı isteyen kimse ne kadar saygıya değer?
İyilik istenerek yapılmalıdır ve gelenek olduğu için ya da gösteriş olsun diye değil.
İnsanlar yalnız kötülük yapmamakla değil, iyilik yapmakla da görevlidirler. Elinde olan bir kötülüğü yapan kadar, elinde olan bir iyiliği yapmayanda sorumludur.
La Bruyere demiş?
Ve dünya ancak dostlukla sevimlidir. Çünkü dostluklarda, yaradışları bayağı olanların duyamayacakları bir tat vardır.
Bundan ötürüdür ki; Bir Türk atasözü der ki; Dostun attığı taş, baş yarmaz. Oskar Wilde’nin dediği gibi; Her şey geçer. Sözlerin, öpüşlerin, kucaklaşmaların anıları, her şey unutulur. Fakat birbirini bulmuş, kalabalık arasında birden bire tanışıvermiş ruhların bağını hiçbir şey koparamaz. Bu güzel ve anlamlı söze eklenti yapmış Aristo; Çünkü dostluk iki vücutta yaşayan bir ruh, iki ruhla yaşayan bir vücuttur.
Ünlü Grek filozofu, Matematikçi ve Astronom Fisagor (Pisagor ya da Pythagoras) ise noktayı koyan bir söze imza atmış; Ve dostumuzla beraber olduğumuz andan itibaren artık hem yalnız değiliz, hem de iki kişi değiliz…