Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve beraberindeki maliye yönetimi, yeni vergilerle ilgili çalışmalarını sürdürüyor.
Kamuoyuna sızdırılan kulisler, 'torba yasa' ile yapılacağı söylenen bu düzenlemenin “çok kazanandan çok vergi” alınması prensibine dayalı olacağı yönünde.
Ben böyle bir düzenlemeye pek ihtimal vermiyorum ama çok kazananların çok fazla ses çıkarmayacağı bazı uygulamalarla belki bu dediklerini bir miktar gerçekleştirebilirler. Yoksa kapsamlı bir sistem değişikliğini yapabileceklerini hiç sanmam.
Zaten bu doğrultuda ilk söylenen düzenleme de doğal gaz faturaları ile ilgili. Buna göre doğalgazda gelire göre tarife başlatılacakmış. Yani geliri az olanların doğal gaz tarifelerindeki vergi daha az olacakmış.
Daha önceki bir yazımda da bu vergi meselesinde dolaylı ve dolaysız vergiler konusuna değinmiştim.
Dolaylı vergi, harcama üzerinden alınan vergidir.
Dolaysız vergi ise gelir ve kazanç üzerinden alınan vergiler ile mülkiyet üzerinden alınan vergilerdir.
Bizim ülkemizde daha çok dolaylı vergiler yani çalışanlardan ve harcamalardan alınan vergiler arttırılır. Örneğin, KDV ve ÖTV’de zaman zaman yaşanan artışlar...
Oysa diğer yanda dolaysız vergiyi artırmak, bu verginin payını yukarı çekmek gibi bir çaba pek söz konusu değildir.
Kazancını kendisi beyan edenlere pek yeni vergi getirilmez. Bir de buna bir takım istisna ve muafiyetleri ekleyin; çok kazananların vergi ödemeleri hep düşük kalır.
Uygulama şöyledir bizim ülkemizde: Yeni bir vergi konulur; ayda 10 bin lira emekli maaşıyla geçinmeye çalışan da, asgari ücretli de, ayda 50 bin, 100 bin kazanan da, ayda ne kazandığını hesaplayamayacak kadar zengin olan da aynı oranda ya da aynı tutarda vergi öder.
Ama dediğim gibi biz de kazanç üzerinden vergi düzenlemesi hiç ağıza alınmaz. Bütün yükü çalışanların, vergisini ücretinden maaşından ödeyenlerin sırtına bindirmek daha kolay gelir.
Bizim vergideki durumumuzun çözümü belli aslında. Bakın şu fıkra ne yapılması gerektiğini anlatmıyor mu?
Bir zamanlar köyün birinde yaşlı bir bakkal varmış. İşini bir çırak yardımıyla yürütürmüş…
Köylüler “Az helva veriyor” diye çırağı bakkala şikâyet ederlermiş, bakkal da çırağı değiştirirmiş. Yeni çırağı da şikâyet ederlermiş, onu da değiştirirmiş, şikâyetler sürüp girermiş…
Sonunda terazinin bozuk olduğu anlaşılmış, terazi değiştirilmiş ve şikâyetler sonlanmış…
Yani sorunun kaynağı terazi. Az kazanandan çok, çok kazanandan az vergi alırsanız terazi hep bozuk çıkar.
Çözüm sistemde yani. Teraziyi değiştirmedikçe, çırağı değiştirseniz de helvayı hep az alırsınız!