TEVAZU büyüdükçe küçülmesini bilen kişilere ait bir haslet.
Kibir ise kendini üste, en üste görüp ait olduğu toplumdaki herkesi, her şeyi küçümseme gafleti.
Tevazu ve kibir birbirine taban tabana zıt iki hal ve tavır.
Biri insanı yüceltirken diğeri gözden düşürür.
Biri insana yaklaştırırken diğeri itici ve çirkin gösterir. Birisi hayatımızdan sessizce çekilirken öteki varlığını bütün keskinliğiyle göstermekten çekinmez!
Günümüzün en pirim eden tavırlardan birisidir kibir…
Biraz şöhrete bulaşanın ve bir mevki-makam-koltuk bulanın etrafını hakir görme hastalığıdır kibir!
Ne yazık ki hayat içindeki uyarı ve ikazlara rağmen insan yine de büyüklenir fırsatını buldukça. Kendini, küçüklüğünü, yetersizliğini, çaresizliğini ve zaaflarını büyüklenerek kapatmaya, gölgelemeye çalışır belki de.
Kısalığını, ufaklığını, zayıflığını bile bile kibirlenir insan.
Şahsen tevazunun insan bedeni ve ruhundan bir şey kaybettirdiğine hayatım boyunca rastlamadım.
Aksine tevazu sahibi oldukça büyür ve saygınlık kazanır insan.
Büyüklük gösterişle lafla olmaz yücelik dava ile kuruntu ile elde edilmez.
Tevazu yüceliği arttırır fakat gurur seni toprağa serer, der Sadi…
Haydi bunu Lao Tzu’nun,
‘Gerçekten değerlendirdiğim üç hazinem var birincisi sevgi ve nezaket ikincisi tasarruf üçüncüsü ise alçak gönüllülüktür’ sözleriyle destekleyelim…
Eee, bu kadar lafı etmenin,
Bunun siyasetle ne ilgisi var diyecekseniz;
Son seçimde yaşananları bir daha gözden geçirmelisiniz.
Hatta daha da ötesi var.
Öyle insanlar tanıdım ki, siyaset mecrasına girip makam ve mevki sahibi olduklarında samimiyetlerini,
Hoşgörülerini,
Sevecenliklerini hatta ilişkilerini kaybettiler.
Bu devran hep böyle dönecek zannettiler.
Oysa siyasetçiye tanınan zaman başlangıçta uzun seneler gibi gelse de su gibi akıp giden zamanın peşinden çok çabuk bitiyor.
Şimdi seçim sonrasına dönersek,
20 küsur yıldır iktidarda olan AK Parti’nin lideri bakın karşısında tesbih tanesi gibi sıralananlara ne diyor;
Tevazumuzu kaybettik.
Şayet bu kirden vazgeçmezsek bizi nelerin beklediğini bilemezsiniz.
O halde, kibrin karşılığının tevazu olduğunu bileceğiz.
Özellikle de siyasette kibre kapılıp, tevazularını kaybedenlerin ellerindeki çok şeyi yitireceklerini de…