Tanıdığım çok insan var.
Yıllarca paranın, gücün peşinde koştular.
Onlara sahip olabildiklerinde mutlu olacaklarına inandılar.
Oysa çok güçlü, Karun gibi zengin olan ve öyle yaşayanlar vardı aramızda.
Kimi oturup bir tabak yemeği sağlıkla yiyemiyordu.
Kiminin doğuştan sakat bir evladı vardı.
Bu kadar variyetin sahibiyken ve sözleri, güçleri tüm ülkede geçip saygı duyuluyorken; mutlu muydular sizce?
Arabam, katım, yatım cebimde de istediğim kadar harcayacak param olsun başka bir şey istemem diyenler de var aramızda değil mi?
Hepsine sahip oldular.
Amansız bir hastalık bedenlerinde…
Dünyanın bütün hekimleri hizmetlerinde…
Ama çare yok!
Bankada para çokta amel defteri dürülmekte…
Ne dersiniz; mutlu olur muydular?
Gören gözleriniz var sizin.
İşiten kulaklarınız…
Tutacak iki el, yürüyecek iki ayağınız...
Bakacağınız bir başka göz yoksa hayatınızda…
Elini tutacak, ona koşar adımlarla gidecek bir dost, bir yaren; bunların hepsine sahip ama görmekten, ama eli, bacağı olmadığı için tutmaktan ve yürümekten yoksun biri varsa; kim daha mutludur?
O mu?
Siz mi?
Elinizde var olmayan şeylerle daha mutlu olabileceğinizi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz!
Sevgi dolu bir omuza baş koyabilmek…
Bir lokma ekmeği sağlıkla yiyebilmektir; MUTLULUK.
Derdine seninle ağlayan…
Seninle üzülüp, seninle gülen bir dosta sahip olmaktır; MUTLULUK.
Elinizde, hayatınızda olmayanlarla değil sahip olabildiklerinizle…
Huzur içinde yaşadığınız andır; MUTLULUK.