Hayatı ne için yaşadığınız önemli.
Ya da kim veya kimler için?
Her insan hayat içinde kendine yetiyor bir şekilde…
Ama az, ama çok kazanıyor.
Ve şartlarına ayak uydurarak yaşamını devam ettiriyor.
Paylaştıkları yok mu?
Elbette var.
Eşi…
Çocukları…
Yakınları…
Dostları…
Bir şekilde hayat içinde temel bağları olan insanlar yani.
Belki bir nevi zorunluluk paylaşmak.
Varken kolay elbette.
Ya yokken?
Ya mesul olmadığınız insanlarla paylaşmak?
O nasıl bir duygudur?
Elindeki ekmeğini…
Cüzdanındaki son parasını paylaşmak…
El atmak zorda kalan birine…
Tek başına yükünü çekmeye yardım etmeye…
Dahası da var;
Tabağındakini bir sokak köpeği ile paylaşmak...
O nasıl bir duygudur?
Ve insana neler yaşatır?
Bir Japon reklam filmi çok iyi anlatıyor bunu.
Yolda kalmış bir seyyar satıcıya arabasını itmekte yardım ederek...
Susuz kalmış bir bitkiyi ihtiyacı olanla buluşturarak...
Başını okşadığı için peşinden gelen bir sokak köpeği ile yemeğini paylaşarak...
Dilenen bir annenin yanında oturan küçük kıza cüzdanındaki son kuruşlarını teslim ederek...
Neyi, neden yaşadığını…
Bunu her gün yaparak…
Karşılığında eline ne geçiyor?
Daha zengin olmayacak.
Yaptıkları nedeniyle televizyona çıkmayacak.
Daha ünlü olmayacak.
Hala isimsiz…
Aldığı karşılık duygular olacaktır…
Mutluluğa tanık olacaktır.
Hayatı daha derinlemesine anlayacaktır.
Sevgiyi hissedecektir.
Paranın satın alamayacağı şeylere sahip olacaktır.
Belki sonucunda da daha güzel bir dünya…
Peki, siz hayatınızda en çok neyi arzuluyorsunuz?
Sahip olduklarınızı ondan yoksun olanlarla paylaşarak yaşamayı deneyin.
Ve kendi güzel dünyanızı fark edin.