HERHANGİ bir gün gibi hatırlamak bu milletin tarihine ihanet etmekle eşdeğerdir..
O tarihte ne olduğunu bilmek isteyenler tarih kitaplarında aldığı yeri okuyabilirler..
30 Ağustos, özünde bir millete özgürlüğünün geri verildiği gündür..
30 Ağustos, Ulu Önder Mustafa kemal Atatürk’ün engin dehasını, Mehmetçikle özdeşleştirip ülkemizi saran sülüklerden kurtardığı gündür..
30 Ağustos, al bayrağımızın dalgalandığı toprakları düşman işgalinden kurtarmak için canlarını feda eden, kanlarını oluk oluk akıtan yüz binlerce şehidin toprakla buluştuğu gündür..
30 Ağustos, özgürlüğe giden yolda yeni bir tarihin yazıldığı gündür..
30 Ağustos, bugün bu kutsal topraklarda yer, makam ve mevki edinen her ferdin olduğu yeri hatırlaması gereken gündür..
Bugün, Çin’de..
Bugün, Japonya’da.
Bugün, Küba’da..
Bugün Türki ülkelerinde ve daha birçok ülkede ‘ Her millete böyle bir lider gerek’ diyenlere kulak verip, Atatürk’ü yeniden hatırlamanın, saymanın ve sevmenin günüdür..
Düzmece karpuz festivalleri, mesnetsiz mazeretler ve nedense hep bugünlere rast gelen uyduruk bahaneler ve de hatta pandemiye sığınanların varlıklarını borçlu oldukları Atatürk ve silah arkadaşlarını anma günüdür..
Onlar, bizim için savaştılar..
Kanlarını döktüler..
Yüz binlercesi öldüler ama bize özgür bir vatan hediye ettiler..
Bu gerçeğe sırt dönmek ancak cahil ve öyle kalmak isteyen aciz bir bendin kabulü olabilir..
Bir bakın tarihe,
Ne zaman gerçeklerden uzaklaşmışsak..
Ne zaman bu vatanın hikayesini hatırlamaktan aciz kalmışsak..
Hep yalnız kalmışız..
Hep hedef alınmışız..
Düne kadar ait oldukları ortam gereği Ulu Önder’e, silah arkadaşlarına ve onların bize bıraktıkları mirasa hep yüklenen ve dahi küfür edenler bile bugün;
“ Ben artık Atatürkçüyüm, onun yolundayım” diyebiliyorsa,..
30 Ağustos’u ve onu anlamak yolunda anlamlı bir adım atmış olacaktır..
Çünkü Atatürk herkes için, bu millet için bir kurtuluş yoludur..
Onun bize, 100 yıl önce anlatmak istediklerine ayak direyenler için bile!....