BİLİYORUM,
Tanıyorum..
Geçmişlerini,
Siyasi bakış açılarını,
Hayat görüşlerini,
İnsana, siyasete, banknota,
Güce, makama özlemlerini,
Kişinin olmadığı yerde konuşma ve tutumlarını,
Güce erişmeleri mümkün olan insanlarla beraber olduklarındaki riyakar davranışlarını,,
Hepsini biliyorum.
Hem de ciğerlerine kadar..
Hatta hangi partiye, hangi adaya oy vereceklerine kadar..
Neler söylüyorlar neler!.
Ne hırsızlıkları kalıyor.
Ne arsızlıkları..
Ne zamana kadar peki?
Hani o güç sahibi olmaya namzet insanlar var ya!
Hah işte, bir şekilde bu goygoycuları görüp;
‘Sana ihtiyacım olacak’ söylemiyle ağızlarına bir parmak bal çalana kadar.
İşte o zaman her şey değişiyor.
Söylenenler unutuluyor.
Kötüler iyi,
Hırsızlar, düzgün insan oluveriyor..
Çünkü artık arpanın ucu görünüyor.
Ufukta mabadlarını yerleştirebilecekleri bir koltuk beliriyor.
Ben böylelerini zaten omurgasız olarak niteliyorum da;
Üç kuruş menfaat sunumuna bu kadar karakter yozlaşmasına açık kapı bırakmalarına yine de hayret ediyorum.
İnsan bir haysiyetli, şahsiyetli olacak.
Söylediklerinin,
Düşüncelerinin arkasında duracak.
Defolarının birazcık kaşındığında hiç olmazsa, geleceği kirletmemeye çalışacak.
Ama dedim ya;
Bunlar omurgasız.
Bunlar menfaate iki büklüm efendimci!
Ne yazık ki bir gerçek.
Dün de vardılar.
Bugün de..
Yarın da olacaklar..