KÖRÜ körüne bir idolü savunmak için uluorta edilen laflar toplumu ikna yerine çok daha gerdiği gerçeği var.
Hele hele bu savı dillendirenler sorumluluk sahibi olması gerekenlerse, üç düşünüp bir söylemelerinde fayda var.
Bugünlerde özellikle ekonomideki belirsizlikler yüzünden toplumun büyük kesiminin tedirgin olduğunu biliyoruz.
Nereden mi biliyoruz sorusuna cevap bulmaya gerek yok, zira aynı tedirginlik hepimizin üzerinde mevcut.
Halkın temel besin gıdası ekmek bile ortama ayak uydurup, bel bükerken insanlara her şey güllük gülistanlık türküleri söylemek nafile bir eylem.
Öyle, ‘Kuru soğan yeriz. İki domatesle idare ederiz’ sözleri sadece bağlı oldukları idareye şirin gözükmek için söylenmiş gayri ciddi sözler.
Bunu halkın içine girerek söylemek cesaretini bulamayanların uzaktan ahkam kesmelerinin ciddiye alınır bir tarafı yok.
Aklıselimi egemen kılmak sorumlu, bilinçli insan işidir.
Bu dönemde böyle olmakta da fayda vardır.
Bakın mesela geçen hafta kentimizi ziyaret eden yılların siyasetçisi AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Numan Kurtuluş bu sözlere siyaseten de olsa karşı çıkıyor.
İyi de yapıyor.
Halkın içinde çok daha infiale sebep olacağını biliyor.
Parası olanın aynı gıda çeşidinden zam geleceği söylentileriyle 3-4 adet aldığı bugünlerde, imkânı olamayanlara hala tasarruf önermek çok akıl işi değil.
Ne yazık ki tok açın halinden anlamıyor.
Anlasa da tınlamıyor.
Siyasette bulundukları yerleri korumak telaşında olanları biraz halkın arasına girmeye davet ediyorum.
Kimlere diye sormayın.
Akılınıza gelen herhangi bir meslek dalını seçin.
Seçin ve gidin konuşun, bakalım neler söyleyecekler.
O sizin önerdiğimiz tasarruf önerilerine bile erişemediklerini anlattıklarında bakalım neler hissettirecekler.
Pembe tablolar çizebileceğimiz günlerde değiliz.
Çoğunluğumuz endişeliyiz.
Onun için hurafe yerine aklıselimin öne çıkması gereken günlerde olduğumuzu bilmeliyiz.