ÖNCE antrepolar ne demek onu açayım isterseniz.
Antrepolar, havalimanlarındaki ithalatçı kargo depoları…
İthalatçı firmaların, Türk Hava Yolları ile yurt dışından getirdikleri ithal mallar, havalimanlarındaki kargo depolarında depolanıyor.
Tabii gümrüklendirildikten sonra da ilgili firmalar tarafından piyasaya sürülüyor.
Samsun Çarşamba Havalimanı’ndaki depolar, şu an Gürcistan’da tutuklu bulunan Çarşambalı işadamı Galip Öztürk’e ait.
Tabii Öztürk tutuklanıp mallarına el konulunca havalimanındaki kargo depoları da mühürleniyor.
Bu bir hukuk sürece itirazım yok.
Ama Samsun Havalimanı’ndaki bu önemli hizmetten Samsun’un ve Samsunlu iş insanlarının mahrum bırakılması, önemli mahsurları da beraberinde getiriyor.
Samsun ve yakın iller için ithal mallar pazarlayan İthalatçılar yurt dışından getirdikleri malları, kargo depoları mühürlü olduğu için Samsun’da depolayamıyor.
Hal böyle olunca da Samsun dışındaki iki ile yönleniyorlar.
1.5 yıldır kapalı olan depoları açmak için hiçbir çaba sarf etmeyen Türk Havayolları Yetkilileri nedeniyle İthalatçılar diğer iki ile gidip mallarını almak zorundalar.
Bu, artı maliyet demek.
Artı maliyet ise, halkın alım gücüne indirilen yeni bir darbe.
Firma temsilcileri durumdan siyasiler haberdar etmişler.
Ama siyasilerden herhangi bir hareket gelmemiş.
Bu durum bana geçmişte Samsun’un elinden alınan,
Kenti terk eden sanayici firmalar…
Değerlendirilemeyen Samsun potansiyeli…
Teftiş Kurulu Grup Başkanlığı…
Adli Tıp Kurumu…
Kapatılan Konsolosluk ve Büyükelçilikleri hatırlatıyor.
Nedense Samsun’u temsil eden siyasi temsilcilerimiz bu durumdan hiç rahatsız olmuyor.
Samsun kimliği ve Samsun kazanımları nedense onları enterese etmiyor.
Geçenlerde yazmıştım, Samsunlu olmayan ama genel seçimlerde Samsun milletvekili seçilen eski bakan, bugünkü TBMM Bütçe Plan Komisyon Başkanı Mehmet Muş’un gayretiyle Adli Tıp Kurumu Samsun’a geri dönmüş.
Samsun’un önemli yatırımlarından biri olan Şehir Hastanesi ana yolu için gerekli ödenek de Sayın Muş’un gayretleriyle gerçekleşmişti.
Bu kette doğan, büyüyen siyasilerimizin konudaki uyuklamaları devam ederken biz yine ithal Samsunlu vekilimize mi müracaat edeceğiz?
Eldeki değerin küçüğü büyüğü olmaz beyler!
Biraz aklınızı, mesainizi sadece seçim kazanmaya değil, bu kentin değerlerinin elde tutulmasına verseniz…
Bizde yeni kayıplar için ağıt yakmasak, fena olmaz mı?
Bu garip kentin siyasileri Trabzonlu rizeli tabiki lafta mangalda kül bırakmıyorlar iş icraata gelince hemşericilik hortluyor istihdam ve yatırım da ihaleler icin parmaklar o malum yerlere gidiyor.Samsunda bina yıkıp yerine yeniden bina yaparak mütahitcilik oynuyor.