SİYASİ hayatımız boyunca hiç kimsenin sırtına binmedik.
Hiç kimseyi de sırtımıza bindirmedik.
Yük aldık, yük olmadık.
Önce millet demekten de vazgeçmedik.
Kabineye bakan vermediğimiz doğrudur.
Ama bu kabine Cumhur’un kabinesidir.
AKP ve MHP ile bir sorun var, ters düştüler, bölünecekler.
Hiç kimse aramıza giremeyecek.
Cumhur İttifakı’nda pazarlık yoktur.
Ayrılık yoktur.
Bu ittifak meydanlarda kurulmuştur.
Bu ittifak ‘Yenikapı Ruhu’yla kurulmuştur, bu ittifakın devamından yana olduklarını ve bu ittifakın bozulması için gayret sarf edenlere geçit vermeyeceğiz.
Ne diyeceğimizi bekleyenler, sanırım mesajımı almışlardır, buradan size ekmek çıkmaz, sözleriyle Cumhur İttifakı’nın her şekilde devam edeceği mesajını verirken merak edilen asıl cevabı ise diğer sözleri arasında verdi;
‘BU SİSTEMİN OMURGASI YÜZDE 50 ARTI 1’DİR’
Bakın dedi Bahçeli;
Milletvekili seçmiyoruz.
Belediye başkanı seçmiyoruz.
Muhtar seçmiyoruz.
Cumhur’a liderlik edecek cumhurbaşkanı seçiyoruz.
Bu sözler, MHP’nin, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin devam etmesi gerektiğini ama…
MHP olarak geçmişte sarf ettikleri sözlerin arkasında durduklarını da vurguladı Devlet Bahçeli.
Bu sözler herkes tarafından mutlaka kendi bakış açılarınca değerlendirilecektir.
Önümüzdeki günlerde bu konuda farklı görüş ve tartışmalara şahit olacağımız gerçektir.
Sayın Cumhurbaşkanı’nın yıllar önce teklif edilen yüzde 40 artı 1’e karşılık;
‘Sistem ve yöntem bellidir (50 +1) tartışmaya açık değildir’ sözlerinin henüz mürekkebi kurumadan 50+1’den vazgeçilmeli.
En çok oyu alan seçilmeli.
Bu şekilde partiler arası tuhaf pazarlıkların da önüne geçilmiş olura gelinmesi manidardır.
Gelecek Cumhurbaşkanlığı ve genel seçimler için farklı senaryoların oluşturulduğunu görmek mümkün.
Her parti bu senaryolarda işlerine yarayacak tutumu benimseyecektir doğal olarak.
Bugün itibariyle kabinede bakanı olmasa da devlet idaresi ve mekanizmasında gücü ve rolü inkâr edilemeyecek MHP’nin elindeki bu güçten vazgeçeceğini düşünmek saflık olacaktır.
Yarınlar ne getiri bilinmez.
Ama ‘Siyasette dün, dündür. Bugün de bugün’ sözünü gündeme taşıyanlar ve buna itiraz etmeyenlerin vakti zamanı geldiğinde tavır ve fikir değiştirmeleri sürpriz olmayacaktır.
Dolayısıyla dünkü sözleriyle, yüzde 50+1’in tartışmaya açık olmadığını ve ‘Dün ne dediysek, bugün de o’ diyen Sayın Devlet Bahçeli ve MHP’nin yarınlarda bu sözlere ne kadar bağlı kalacağını hep birlikte göreceğiz.
Ama Sayın Cumhurbaşkanı’nın, ‘En çok oyu alan kazansın, ittifak olmasın’ sözleri,
Bir nevi parlamenter rejime dönüş çağırısı olarak algılandığı takdirde hükümet etme hevesinde ve düşüncesinde olan muhalefet partileri için bir fırsat doğurmaktadır.
Bu partiler, ‘Tamam gelin anayasayı düzenleyelim. İttifaklar sona ersin. Herkes alacağı oyla sofraya gelsin’ dese,
Tavırlar nice olur bekleyip, görmek lazım.
Tabii Sayın Bahçeli, ‘Bu sistemin omurgası yüzde 50+1’dir. Dün ne dediysek o!’ sözleri,
‘Siyasette dün dündür. Bugün de bugün’ sözlerinden vazgeçip, vazgeçmeyeceğini de!’