İNSANOĞLUNUN bu hayatta dayandığı, katlandığı meşakkatleri anlatmama
İhtiyaç var mı?
Herkes kendini, kendi yaşadığını bilir.
Tozpembe bir hayat değil elbet hiçbirimizinki..
Acılar var..
Kederler..
Üzüntüler
Gülerken içimize akıttığımız gözyaşları .
Sizi bilmem de, ben çok severim o sözü;
Hani der ya;
‘Güldüğüme bakıp ta sanmayın bahtiyar.
Attığım her kahkahanın altında gizli bir hıçkırık var.’
O nedenledir geceleri içimize bir karabasan gibi basıp
Gündüzleri gün ağırınca yaşayacaklarımızı düşünüp, boynumuzun bükülmesi.
O nedenledir,dilimizin ucuna kadar gelip de söyleyemediklerimiz..
Kor kor alevler yanarken,
Yüreğimizde yaşayıp her seferinde içimizde kalanlar.
Bir biz biliriz.
Bir de Yaradan.
Güçlü olmak mıdır bizimki si.
Yoksa acıların, dertlerin ardına saklanmak mı ?
Bilemedim!..
Bu sabah biraderin gönderdiği bir ezgiyi dinlerken döküldü tüm bu cümleler.
Sorma ne haldeyim
Sorma kederdeyim
Sorma yangınlardayım zaman zaman
Sorma utanırım
Sorma söyleyemem,
Sorma nöbetlerdeyim,
Başım duman, diye bitireyim istedim..
Ne kederler bulsun sizi.
Ne dumanlar sarsın başınızı.
Ne gözyaşı gözünüzde
Ne kederler yüreğinizde..
Mutlu olun
Mutlu kalın,,
İyi Pazarlar dileğiyle..