TİCARET hayatı bir risktir.
Kazançlar da olabilir, kayıplar da...
İş hayatına atılan insan bu riskleri bilir, göze alır.
Aynı zamanda tedbirlerini de…
Mesela bu hayatta bir kural vardır ve asla unutulmamalıdır.
“Cebine giren her para senin değildir!”
Malı aldığın yerin hakkı vardır.
Çalıştırdığın işçinin…
Devletin…
Sahibi olduğun iş yerinin…
Hepsinin hakkı vardır.
Sen parayı al kimseye bir şey ödeme.
Eee, ne olur?
Yarın, işçi hakkını arar.
YEDAŞ faturasını sorar.
SASKİ su bedelini arar.
Mal aldığın yer malının parasını ister.
Yapılan hem ticarete aykırıdır.
Hem kul hakkı vardır.
Hem de ayıptır.
Böyle yaparsan bir gün kapına hukuk dayanır.
“Ya öde” der.
“Ya da malını kaldıracağım.”
Biraz utanması olan işi bu raddeye getirmez.
Ayağını yorganına göre uzatır.
Kazandığı kadar harcar.
Kazandığından milletin, devletin hakkını öder.
Ve de eşine, dostuna, düşmanına mahcup olmaz.
Dün Atakum Belediye’sinin araçlarının haciz edildiğini görünce geldi bunlar aklıma…
Oradan polis marifetiyle alınan araçlar kamunun malı.
Vallahi içim acıdı.
Ben utandım!
Ya işin boyutunun buraya gelmesine sebep olanlar;
Siz utandınız mı?