ATAKUM gündemimi meşgul etmeye devam ediyor.
Nasıl etmesin ki geçen gün bir barda cereyan eden olayı duymayan kaldı mı?
Mübarek yer Teksas gibi oldu!
Kim hırlı kim hırsız ayırt etmek mümkün değil.
Bir akşam üstü aileleriyle gezinti yapmak isteyenler için tam bir kabus yolu, sahil yolu.
Adnan Menderes, yabancı uyruklularla dolu.
Saygısız, fütursuz bir yığın tip neredeyse memleketin tapusunu alacaklar elimizden…
Sorun bakalım tanıdığınız ailelere sahil yoluna güvenle çıkabiliyorlar mı?
Ama çok önceden belliydi bugünlere geleceğimiz…
Büyükşehir Belediyesi Merhum Genel Sekreteri Kenan Şara, çok iyi bir dostumdu.
İnanın anlaşamadığımız tek husus, Adnan Menderes Bulvarı’nın yapı şekli ile ilgiliydi.
O ısrarla, ‘burası bir restoranlar, müzikholler caddesi olacak’ derken.
Ben, ‘Böyle düşünmeyin. Yazık edersiniz sahile. Huzur muzur kalmaz’ derdim.
Haklıymışım demek, ne hoş geliyor kulağa ne de sorunu çözüyor.
Bakın işte bugünkü haline...
Kabadayı geçinenlerin hesaplaşma yeri olmuş.
Her akşam bir olay, bir tatsızlık.
Önü alınacak gibi de değil…
Kaybolan sahile mi ağlayalım?
Yitirilen canlara mı?
Bir başka konu, Atakum’un hızla artan nüfus ve yerleşme bölgesi olarak tercih edilmesi nedeniyle trafik yoğunluğunun da gittikçe artması hatta içinden çıkılmaz hale geliyor olması.
Büyükşehir’in ‘Akıllı Trafik Projesi’ hayata geçtiğinde bu yaraya bir nebze merhem olması bekleniyor.
Ama bugün o trafikte kalanların içini karmasını engellemiyor.
Benim gördüğümü bu kentin üst düzey yetkilileri de görüyordu diye düşünüyorum.
Ama yeterince yaşamıyorlar.
Mesela sayın vali gelip geçerken her noktada akıcı trafiği sağlamak için konuşlananlar, o geçtikten sonra trafiği ve o trafikte kalanları kaderlerine terk ediyorlar.
Onun için diyorum ki;
Sayın Valim.
Bir akşamda beraber geçelim o trafikten.
Ama benim arabamla, sivil olarak…
Kimse bir sivil arabada olduğunuz bilmesin.
Bakın bakalım, her gün geçtiğiniz gibi mi, o yollar?
Biz enayi gibi araç kuyruğundayken, sağdan ışıklara kaynak olanları görün ve tahammül gösterecek misiniz, göreyim istiyorum.
Dikine yollarda ana yola çıkacak birkaç araba içinde, ana yolda kuyruk çilesinde olanlar içinde aynı ışık süresinde beklerken neler hissedeceksiniz, bilmek istiyorum.
Belki, ‘Bu kadar işimin arasında bununla mı uğraşacağım’ diyebilirsiniz ama şunu bilin yeter;
Yollar, ‘siz geçerken, size sağlandığı gibi rahat ve konforlu değil’ bilesiniz.