SANIRIM 2000’li yılların hemen başı…
Umut Işığı Programı’nı Klas TV’de yapıyorum o dönem…
Sevgili Kenan Engizli’nin arazi aracıyla köy köy geziyor, oralardaki hayatı Samsun’un önüne getiriyoruz.
Kameramanın çok deneyimli…
Dün toprağa verdiğimiz Hakan Çelikbaş.
Ben sadece ne istediğimi söylüyorum, Hakan yeteneğiyle onları görüntülüyor.
Bir köyün girişi, inekler yolu kapatmış.
Trafikle ilgili çalışmalarda yaptığım için, ‘Çek’ diyorum Hakan’a…
Önce köy yolunda düzensiz giden inekleri sonra Cumhuriyet Meydanı’nda kuralsız geçenleri...
Sahil Güvenlik Belgeseli çekeceğiz.
Hem de denizdeki uygulamaları…
‘Çift kamera gidelim’ diyor Hakan.
Yaşar Aslan’ı da dahil ediyoruz ekibe ve Sahil Güvenlik Komutanı Albay ile açılıyoruz denize...
Çok açıklarda avlanan balıkçılara uygulama yapacaklar.
Ben ve Hakan, Zodyak botla gemiden ayrılış görüntülerini çekerken, Yaşar bizim uzaklaşmamızı çekiyor ve sonra o görüntüler ehil ellerde montajlanıyor.
Şunun için söylüyorum tüm bunları…
Ne yapmak istese veya siz ondan ne isteseniz en iyisini, en kalitelisini yapmaya çalışır, çıkardığı işten müthiş keyif alırdı rahmetli Hakan…
Sevgi ve saygıda kusur ettiğini, bir kez kendisinden istenen için dudak büktüğünü görmedim.
Allah gani gani rahmet eylesin, toprağı bol olsun.
Bakın o gitti, ardından sevgisini konuşuyoruz değil mi?
Bir ölümün ardından başka ne konuşulur ki diyeceksiniz biliyorum ama bu dünyanın keyfine kendini kaptırmış, güç, makam sarhoşları için yazıyorum.
Hepsi fani…
Hepsi geçici…
Siz, siz olun…
Sevmekten, sevgiden vazgeçmeyin.
Gideceğiniz, gideceğimiz yer bellidir.
Bir gün sizde uğurlandığınızda yakınlarınıza sevgi sözleri dinletin.