Kırmızı-beyazlılar rahat ve baskılı başladığı maçta en büyük zafiyetlerinden biri olan duran toplar, takımın başına iş açmaya devam ediyor.
Birkaç dakika önce Tomane‘nin ayağındaki topa kafa sokup sakatlık geçirirken yerlerde sürünen Menemen stoperi Ömer kornerden gelen topu kafayla Samsunspor kalesine gönderirken yerde çırpınır halinden eser yoktu.
Bu tür yan toplarda adam paylaşmaya tamam ama rakibi en azından kucağına alıp rahat kullanmasını engellemezsen yaptığın, gölge savunma yapmaktan öteye gitmemiş oluyor.
Samsunsporlu futbolcular bu konuda son derece kibar davranıyor rakiplerine.
Spor medyasında, ‘Zor deplasman’ , ‘ Keskin viraj’ gibi tanımlamalarla abartılan Menemenspor, aksine haddini bilerek başladı ve rakibini kendi sahasında karşılayarak kontratak futbolunu tercih edeceğini gösterdi.
Samsunspor ise ilk on bire dahil ettiği Barış, Fofana, Cihan ve orta sahadaki Diomante, Osman ile orta sahada daha çok topa sahip olup, bol pasla rakibine üstünlük kurmaya çalıştı.
Ama bu pasları etkili hücum anlayışına çevirmediğinizde gole yaklaşmanız yine bireysel denemelere kalıyor.
İşte burada da, Diomande sahneye çıktı ve 30 metreden attığı mükemmel golle beraberliği yakaladı.
İkinci yarıya Menemen çok iyi ve üstün başladı.
Yaptıkları iki çabuk atakla Samsunpor’un en kötü yeri olan defansını çaresiz bırakıp önce penaltıdan ikinci sonra Ahmet’le üçüncü golü buldu.. Bundan sonrası zordu.
Samsunspor’un en iyilerinden Tomane ikinci sarı karttan oyun dışı kalınca her şey daha da zora girdi.
Söylecek daha ne var derseniz?..
Bir defa bu defansla olmaz.
Giydikleri formanın farkında olmayanlarla hiç olmaz.
Her geçen hafta mazeret üretmekten başka bir şey yapmayanlara ümit bağlanmaz.
Haritada yerini zor göstereceğimiz bir takıma yenildi Samsunspor ve umut vermekten uzak kaldı.
Son sözüm bu deplasmanı zor kabul edenlere.
Maçı zora çeviren kimliğini kaybeden ve taraftarlarını kahreden Samsunspor’du.