SAMSUN-ÇARŞAMBA HAVALİMANI inşaatının yapımını hatırlar mısınız?
Yanlış hatırlamıyorsam 14 yıl sürmüştü.
Eski havaalanı 530 ‘feet’te yer alıyordu.
1500 metreden pisti göremeyen özellikle yabancı pilotlar inişi pas geçip geldikleri yere geri dönüyorlardı.
Onun için Samsunlunun sevdasıydı yeni havalimanı…
Yeri kamulaştırıldı.
Projesi yapıldı.
Ödeneği çıktı.
İhale edildi derken, havalimanının yerinde zamanla otlar bitti.
Civarın ineklerine bayram oldu, gün doğdu!
Pist yapılacak yere yıllarca uçakları beklerken leyleklerin iniş-kalkışlarına şahit olduk.
Ve o yıllarda program yaptığım Kanal-L televizyonunda bu görüntüleri sık sık ekrana getirdik.
İşe yaradı mı?
Bence geç de olsa yaradı.
Çünkü o yıllarda yerel televizyonlarımız vardı.
Dertleri sadece Samsun ve Samsunluydu.
Vekiller ve yerel yöneticiler televizyonların haberlerine, eleştirilerine kulak asmak mecburiyetindeydiler.
Vurdu mu, sallıyordu yerel medya…
Sadece havalimanı gerçeğinde değil Samsun genelinde eksik bırakılan çok yatırımda etkili olunmuştu.
Hiç unutmuyorum iki ayda 120 köy gezip, Klas TV’de belgeselini yapmış ve oralardan, dertlerinden haberdar olmayan kent yöneticilerini harekete geçirmiştim.
Kimse burun kıvıramazdı.
Gereksiz sözlerle Samsun’u oyalayamazdı.
Neden yazıyorum tüm bunları…
Yıllardır pişirilip pişirilip önümüze getirilen bir hızlı tren meselesi var.
Oldu olacak, geldi gelecek diye sadece bir oyalama.
Nasıl önceden Samsun’a düzenlenen deniz seferleri güzergah sıkıntısından kaldırıldıysa, tren seferleri de düz bir hat üzerinde planlandığı için büyük bir ihtimalle Samsun’a uğramayacak.
Yerel televizyonlarımız yok artık.
Ulusal yayın yapan tek TV’miz vardı, onu da elden çıkardık.
Yazılı basın ne kadar etkili, tartışmalı.
Özellikle tren konusunda bir-iki kişi zorluğunu yazdık sanırım anlatamadık.
Şimdi diyorlar ki; “Hızlı Tren Samsun’a ne zaman gelecek?”
Bekleyin bekleyin…
Daha çooooook beklersiniz!