PAZAR gecesi saat 04.15 itibariyle merkezi Kahramanmaraş olan 7.7 şiddetindeki deprem haberiyle uyandık sabaha…
Kış şartlarının ağırlaştığı bugünlerde böylesi acının etkisi gerçekten deprem ötesi bir şok.
Dün itibariyle binden fazla ölü, binlerce yaralı depremin şimdilik acı bilançosu…
Çünkü canlı yayınlarda, ilk depremden hasar olan binaların, artı şoklar ve yeni depremlerle un ufak olduğunu seyrettik.
Devlet orada…
Yardımcı kuruluşlar ve halkımız da orada…
Gerekenler mutlaka yapılacak, bundan sonrası için gereken önlemler mutlaka alınacaktır.
Yaralar sarıldıktan sonra ise her zaman olduğu gibi depremin zararlarından, alınacak önlemlerden bahsedilecek.
Ülkenin son yaşadığı deprem sonrası da aynı senaryo vardı.
Günlerce deprem bilirkişisi ilan edilen kişiler televizyonlarda alınması gereken önlemleri anlattılar.
Yurdumuzu doğudan batıya geçen fay hatlarının olası hareketlerinden bahsettiler.
Özellikle de metropol kentlerde depreme dayanıksız olarak tespit edilecek binalarda ne gibi işlemler yapılması gerektiği hususu dile getirdiler.
Bunların ne kadarının yapıldığını, konuda ne kadar ilerleme kaydedildiğini bilmiyorum.
Ama bildiğim bir şey var;
Bu ülke depreme hazır değil.
Önlemler açısından hazır değil.
Deprem sonrası yapılacaklar konusunda hazır değil.
Bina dayanıklılıkları hususunda hazır değil.
Deprem yönetmeliği devreye girmeden önce yapılmış binaların hepsi risk taşıyor.
Pazar gecesi yaşanan depremin herhangi bir kentimizde tekrarı halinde yine binlerce binanın yıkılacağı ve binlerce insanımızın hayatını kaybedeceği kesin.
Bakın bugün tüm binalar deprem yönetmeliğine göre yapılıyor ve yapı denetim firmaları tarafından denetleniyor olsa da, yaşı yeni binalar bile depremde yıkılıyor.
Bunun nedeni yapanların sorumsuzluğu ve denetimlerin eksikliği.
200 metrekare yüzölçümünün altındaki binalar denetime tabi değil!
Bunların sağlıklı biçimde deprem yönetmeliklerine uygun inşa edildiği iddia edilebilir mi?
Her acını ardından yeni önlemlerin öne çıktığı yaşantımızda artık metrekaresine bakılmaksızın her binanın aynı şekilde denetlenmesinin mutlaka sağlanması gerekiyor.
Uygun bir fiyat tarifesiyle bu iş özendirilebilir ve tüm binaların yüzölçümüne bakılmaksızın hem şehircilik il müdürlükleri, denetim firmaları ve belediyeler tarafından uygunlukları denetlenebilir hale getirilebilir.
Dilerim acıların ardından bu tür önlemler de söz konusu olur.
Milletimizin bu kara gününde yakınlarını kaybeden tüm ailelerimizin acısını paylaşıyor,
Ölülerimize Allah’tan rahmet,
Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum…