İSTENİNCE ve görev yükümlülüğü fark edilince bazı taşların yerine oturduğunu görebiliyorsunuz.
Geçen hafta tüm günler boyunca köşemi bu konuya ayırdım.
Kendim için değildi ama kendimce ve toplum için önemliydi.
Zira konunun muhatabı insan...
İnsanın sorunu ise, güvenliği ve sağlığıydı.
Böylesi önemli bir konuda görevleri olduğu halde üzerine düşenden ısrarla kaçınanları harekete geçirmek için adeta inat ettim.
Ama maksadım, benim inadımla değil onların görev hassasiyet ve bilinciyle hareket etmeyi hatırlamalarıydı.
Maksat bir şekilde hasıl oldu.
Beni ısıran köpek şimdi gözetim altında, ben de aşılarımı olmaya devam etmekteyim.
Tüm hafta boyunca bu tür vakaya muhatap olmama seyirci kalmayıp, yanımda olan dostlarıma özellikle teşekkür ediyorum.
Ama şunu gördüm ki başıboş köpek meselesi sadece benim takıldığım bir konu değil.
Yukarı mahallelerde olup bitenden haberdar olmayan dostlarım bana sahil yolunda da aynı korku ve endişenin yaşandığını ısrarla belirttiler.
Boşlanacak, boş verilecek bir konu değildi.
Süreç boyunca sağlığımı önemseyerek, kurumlarının olabildiğince yetkilerini olay için kullanan devlet yetkilileri vardı.
“Başta İl Emniyet Müdürümüz Dr. Ömer Urhal.
Şehit Recep Tokur Polis Merkezi Amiri Hakan bey ve personeli.
İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam
Atakum Belediyesi Başkan Yardımcısı Şeref Aydın.
Atakum Belediyesi Veterinerleri Hakan ve Ali beyler.
Hayvanları sokaktan toplamakla görevli Osman kardeşim.
Alanlı Mahallesi Muhtarı Sezgin Çakır.”
Ve sonrasında olayın vahametini görerek yanımda olmayı ve sorumlu dinamikleri harekete geçirdiklerini düşündüğüm CHP İl Başkan Fatih Türkel ve Atakum İlçe Başkanı Turgay Demir. (Olay Atakum’da geçtiği için ilgi göstermelerini doğal karşıladığımı belirtmeliyim.)
Elbette tüm bu günler boyunca yanımda olan ve tedavimin bir bölümünü üstlenen Liman Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Alaaddin Balcı ve her türlü yardıma hazır olduğunu ifade eden Tıp fakültesi Hastanesi Üroloji Anabilim Dalı Başkanı, Prof. Dr. Şaban Sarıkaya hocam ve Anadolu Hastanesi Yön. Kur. Bşk. Yrd. Dr. Nilgün Yöntem...
Hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum elbette.
Yine belirtiyorum.
Konu ben değil
Benim ısırılmam da…
Kişi olarak acıya dayanıklı bir insanım ve bunun için kimseye sızlanmam.
Bu olayda beni en derinden yaralayan, aslında birinci elden yetkili ve dost hanemde ön sıralarda olduğu halde kılını bile kıpırdatmayan bazı yetki sahipleridir ne yazık ki.
Üzüldüm tavırlarına ama bir hafta boyunca kamuoyunun ilgisini bu konuya çekmeyi başardım diye düşünüyorum.
Kangren olmuş bir yaradır, başıboş gezen ve tehlikeli sokak hayvanları.
Mutlaka takip edilmeleri, belli periyotlarla gözetim altında tutulup gerekli bedensel önlemlerinin (aşılama, ilaçlama gibi,) alınması şarttır.
Hiçbir yetişkin veya çocuğumuzun bu tür travmatik bir olayla karşılaşması hoş ve arzu edilecek bir şey değil.
Yapılacak şeylerin en başında sokak hayvanları ile mücadele edecek ekibi geliştirmek ve imkânları arttırmak gelmelidir.
Bir de belediyenin böyle bir birimi olduğunun diğer tüm birimler tarafından bilinmesini sağlamak.
Zira bu olayda gördüm ki ‘Atakum Belediyesi’nin sokak hayvanlarını takip ve toplamakla ile ilgili bir birimi’ olduğundan çoğu kimsenin haberi yok.
Sonuç olarak dileğim, böyle bir travmayı kimsenin yaşamaması…
Ve tedbirlerin devamlı olması.
Hepinize sağlıklı günler diliyorum.