BUGÜN seçimlerden biraz uzaklaşayım istiyorum.
Çünkü bugünkü konum 16 milyon vatandaşımızı ilgilendiriyor.
Onlar emekliler…
Yıllarca bu ülkeye hizmet ettiler.
Her ay tıkır tıkır vergilerini ödediler.
Günü gelince de emekli olup köşelerine çekildiler.
Bir amaçları vardı sadece.
Bundan sonraki ömürlerinde lüks bir hayat yaşamak değildi talepleri…
İnsanca bir yaşam istiyorlardı.
Yıllarca hizmet ettikleri ülkelerinin imkânlarından herkes ile eşit istifade idi dilekleri…
Bekledikleri gibi olmadı tabi.
Her geçen gün, her geçen yıl maddi olarak sadece geriye gitmekle kalmadılar, dibe vurdular.
Başlangıçta asgari geçim ücretinin üzerinde olan ücretleri bugün artık yerlerde sürünmekte…
Tüm emekliler 2024 yılını, umut yılı olarak ilan etmek istediler.
Bu düşünceyle kendilerine yönelik açıklamaları beklediler.
Beklerken de ülkenin gerçekleriyle yüzleşmek ve yaşamak mecburiyetinde kaldılar.
Dedim ya lüks bir yaşam değildi beklentileri…
Ama en azından kimseye muhtaç olmadan…
Karınları doysun.
Hastalandıklarında layık oldukları gibi muayene ve tedavi olabilsinler.
Tahlil ve görüntüle merkezlerinin kapılarında aylarca beklemesinler.
İlaç alırken boyunları bükülmesin.
3 lira ucuz ekmek için uzun kuyruklarda titremesinler.
Eti, sütü, peyniri…
Sebzeyi…
Meyveyi pazardan dolu filelerle mutfaklarına getirebilsinler istediler.
Ama bakın;
Dana eti 400 lira.
Kuzu 550 lira.
Berberde en ucuz saç kesimi 250 lira.
220 gr ekmek 8 lira.
Daha doğal gazı var.
Elektriği, suyu, kirası, ulaşımı var.
Okumak için, evlenmek için bekleyen evlatlar var.
Ama bunun için ellerinde sadece 2024 yılı için layık görüldükleri 10 bin lira var.
Hani başlarını sokacak bir ev, binecek bir araba demiyorum bile!
Onlardan çoktan vazgeçtiler bile.
2024 emeklinin yılı ilan edildi.
Bende bir BağKur emeklisiyim ve onların hissiyatlarını iyi biliyorum.
Haysiyetleriyle yaşayacakları yeni bir yıl umut ediyorlardı ama…
2024 olsa olsa onlar için;
Kahır yılı olur…