BEN hayata böyle bakarım.
Bana göre hayatın kendisi felsefedir.
Elbette kurallar vardır.
Elbette insanların kendilerine dair karar yetisi…
Bazen ortak noktalar.
Bazen ayrılıklar.
Zaten her şeyi aynı düşünüyor ve görüyor olsaydık, benim adımın Mehmet…
Sizinkinin Ahmet, Hayati, Ayşe, Selin olmasına gerek var mıydı?
Bir kalemden çıkmış gibi dizilir.
Olaylara, yaşananlara ve hatta renklere aynı tepkiyi veren robotlar gibi hafızamıza işlenen bilgilere sadık kalarak tamamlardık ömrümüzü…
Öyle değil ama!
Yaşamın doğası gereği;
İnsanlar birbirinden farklı.
Tip olarak farklı.
Renk olarak…
Boy olarak…
Düşünce, yaklaşım, zeka, bilinç, zevk, sevgi, sevgisizlik ve hatta sadakat duygusunu taşımakta benim beyaz dediğime…
Siyah diyebiliyor bir başkası.
Ya da benim güzel kabul ettiğime, çirkin!
Dedim ya;
Bir felsefe misali hayat.
Bana göre!
Sana göre!
O halde, yaşananlarda, düşüncelerde ortak bazı çıkış noktaları hariç her şeyin aynı olacağını düşünmek sadece bir hayal.
Hatta hayal ötesi!
Önemli olan bu farklılıklardan mutluluk katsayısı yüksek, yaşanabilir bir hayat süreci çıkartabilmek.
Yoksa hepimizin beklentileri var hayattan.
Kimisi benzer.
Kimisi farklı.
Ama isterken, düşlerken tek bir ortak noktamız var;
Mutlu olmak.
Mutlu yaşamak.
Hepsini kendimiz için istemek bencilliğine sahip olsak bile bir müddet sonra daimi ve tekil bir mutluluk olmadığını görüyoruz hayat içinde.
Bir başka gördüğümüz ise her ne kadarına sahip olursak olalım.
İsteklerimizin bir başına ve yalnızken çok şey, hatta hiçbir şey ifade etmediği…
Yani bu hayatta ancak paylaştıklarınız, mutluluğun tam olarak hissedilmesini ve yaşanmasını sağlıyor bedenlerimize…
Attığınız kahkahanın,
Gizli gözyaşlarınızın,
İçgüdüsel isteklerinizin bir başkası tarafından fark edilmesi için neden çaba sarf ettiğinizi, hiç sordunuz mu mesela kendinize…
Bir küçük misal daha vereyim isterseniz;
Hayatınız için bundan sonrası için aldığınız kararlar var ya!
Neden almak ihtiyacı hissediyorsunuz, o kararları?
Ve neden başkalarının bilmesini istiyorsunuz?
Ben söyleyeyim;
Hayat bir paylaşımdır zira.
Ve tek başına tüketilecek bir süreç değil asla!
Mutlaka her şeyi eşleştirmeniz gerekiyor bu felsefi dünyanızda.
Tabii kendinizi de…
GÜNÜN SÖZÜ;
YALNIZLIK, beraberliğe duyulan özlemdir sadece. N.S.