ASLINA bakarsanız bu konuda yazmak çok içime sinmiyor.
Çünkü içinde iş var, aş var, istihdam var.
Bu yoklukta istihdam var.
Herkes parasını faize, altına, dövize bağlarken, kurum yeni bir yatırım yapmış.
Sayılarını bilmiyorum ama onlarca kişiye de iş imkanı sağlamış.
‘Ev-Kur’dan söz ediyorum.
Mecidiye Caddesi’nde yaptıkları bina muazzalı.
Ben de yazdım.
İmar ve ruhsat bilgilerini sorguladım.
Öncelikli bir teknik adam olarak elbette usulün işlemesini isterim.
Ama bir şekilde kapısına kilit vurulursa ilk üzülenlerden olurum.
İş ve İşçi Bulma Kurumu’nun önünde uzayan kuyrukları görünce, evine her gün işsiz, aşsız, umutsuz dönenleri görünce parasını yatırıma, istihdama yönlendirenlerin işyerlerinin kapatılmasına çok gönlüm razı olmuyor.
Ama ortada bir sıkıntı var.
O sıkıntının yakından ilgilendirmesi gereken bir yerel yönetici...
Kimdir o?
İlkadım Belediye Başkanı Necaattin Demirtaş.
Hatırlar mısınız, ilk dönem belediye başkanlığına soyunduğunda hakkında söylenenleri.
Dürüst…
Güvenilir…
Yanlışa, torpile müsaade etmeyecek bir bürokrat.
Bu vasıflarla seçildi de.
Bu dönemde de Samsun halkı tarafından ikinci kez bu göreve layık görüldü.
Yani başkanlıkta 6. yılı.
Artık belediyenin girdisini, çıktısını bilen…
Neyin doğru, neyin yanlış olduğuna vakıf olması gereken biri.
Şayet okuduklarım doğruysa Ev-Kur için, “Ben teknik adam değilim. Yine de sorar, araştırırız nasıl açıldığını” demiş.
Ev-Kur’un açık kalmasını nasıl doğru buluyor ve savunuyorsam Demirtaş’ın ifadelerini de o denli yanlış ve savunmaya değer bulmuyorum.
Altı yıl başkanlık yaptıktan sonra bir binaya işletme ruhsatının hangi şartlarda verileceğini öğrenemediyse, belediyecilik hakkında neyi öğrendi merak ediyorum doğrusu…